Türkiye’de özellikle son iki yılda bütün ürünlerde oluşan hayat pahalılığı, vatandaşın en temel ihtiyaçlarından olan içme suyunda da kendini gösterdi.
BU süreçte damacana ve ambalajlı su fiyatlarının yüzde 50’nin üzerinde artması, mutfak tipi şebeke suyu arıtma cihazlarına olan talebi artırdı. Damacana suların fiyatlarının dışında ‘ne kadar hijyenik olduğu’ ve ‘firma tarafından doldurulan suyun ne derece temiz olduğu’ konularında ortaya çıkan haberler ve şüpheler de, tüketicileri arıtma cihazlarına yönlendirmiş durumda… Cengizhan Su Arıtma’nın sahibi Fatih Uslu, “Hem ekonomik hem sağlıklı su isteyenlerin tercihleri, insanları su arıtma cihazına kaydırıyor. 2023 yılında su arıtma cihazı olan ev sayısının yüzde 20 artacağını öngörüyoruz” dedi. Su arıtma cihazı alırken marka tescil, hizmet yeterlilik ve NSF belgesi olup olmadığının mutlaka sorulması gerektiğinin altını çizen Uslu; merdiven altı markalara karşı uyardı.
CİHAZ KENDİNİ 1 YILDA AMORTİ EDİYOR
TORBALI Mahallesi’ndeki Hüseyin Kurtuldu Caddesi üzerinde faaliyet gösteren Cengizhan Su Arıtma’nın sahibi Uslu, “Hem ekonomik hem daha sağlıklı bulunması sebebiyle ülke genelindeki aylık cihaz satışları son üç yılda 30 bin adetten 60 bin adede kadar çıktı. Türkiye’de hâlihazırda arıtma cihazı kullanan 2,5 milyon hane bulunuyor. Bu yıl sayının 3 milyonu bulmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. Fatih Uslu, “Ancak gerekli belgelere sahip olmayan, satış sonrası muhatap bulamayacağınız ürünler de var, bunlar hâliyle daha ucuz. Tüketici, bu sebeple gerekli belgeleri sormalı. Mağdur olmamalı. Cihaz kendini 1 yılda amorti ediyor. Filtreleri de 6-12 ay arasında değişmeli” uyarısında bulundu.
