SON DAKİKA
Reklam Kodu r004Reklam Kodu r004
Reklam Kodu r004Reklam Kodu r004

İzmir’de beklenen deprem bu değil

Bu haber 03 Kasım 2020 - 8:38 'de eklendi.

Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İzmir’de meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremin İzmir için beklenen deprem olmadığını, bu yüzden hazırlıklı olmakta fayda olduğunu söyledi.      

DEPREM bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Tele 1’e yaptığı açıklamada, depremin büyüklüğüyle ilgili farklı açıklamaların olduğunu ancak Kandilli Rasathanesi’nin verdiği 6,9 büyüklüğün doğru kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Görür, bunun nedenini depremin olduğu yerdeki Yunan adasında da Yunan’ların tespiti ve ABD jeoloji servisinin tespit ettiği büyüklüğün Kandilli Rasathanesi’nin verisiyle uyuşması olarak gösterdi. Depremin hasar durumu da göz önüne alındığında 6,9 büyüklüğün daha doğru olabileceğini belirtti.

6 BÜYÜKLÜĞÜNDE BEKLENİR

“İZMİR’DE bir deprem bekleniyordu ama İzmir’de beklenen deprem sanıyorum bu deprem değil” diyen Prof. Dr. Naci Görür şöyle dedi:” Bu deprem Kuşadası Körfezi içerisinde meydana geldi. İzmir yarımadasını kesen çok sayıda kuzeydoğu güneydoğu yönlü canlı faylar var. İzmir’de beklenen deprem bu İzmir yarımadası üzerindeki kuzeyli faylar. Onların da genel olarak ürettikleri deprem 6’lar mertebesinde, en fazla 7 mertebesinde. Bugün İzmir’i etkileyen depremler tarihi kayıtlarda incelendiğinde büyük çoğunluğunun 6’lar mertebesinde olduğu görülür.İzmir’de deprem oluşturan değişik fay kaynakları vardır. Bunların bir kısmı doğu-batı yönlüdür. Bir diğer grubu da kuzey-güney yönlüdür. Dolayısıyla bunlar İzmir yöresinin kuzey güney yönlü gerilme rejimine bağlı olan faylardır. Bu son deprem doğu-batı yönlü olan sistemin bir ferdidir. Bu depremin ben şahsen bizim Büyük Menderes grabenini sınırlayan ana fayın deniz içerisindeki devamı veya bununla irtibatlı olabilecek bir fay olarak görüyorum.”

DEPREMSELLİK ARTMIŞ OLABİLİR

YETKİLİLERE uyarıda bulunan Prof. Görür şunları söyledi:”Doğu-batı yönlü fay üzerinde 6,9 büyüklüğünde bir deprem olunca bu fayın bu yöresinde stres azaldı. Ancak böyle bir deprem bu fayın çevresindeki komşu fayların üzerinde stres alanında değişikliklere neden olmuş olmalı. Bu ne demektir? Bu faya yakın olan bu fayı kesen faylar var. Mesela Seferihisar ve Tuzla fayları bunun en güzel örnekleri. Dolayısıyla bu deprem Seferihisar ve Tuzla fayının üzerinde stres alanı değişimine, o da dolaylı olarak bu fayların depremselliğindeki değişime neden olabilir. Daha anlaşılır ifade ile bu deprem Seferihisar ve Tuzla faylarındaki olası depremselliği etkilemiş olabilir. Eğer stres değişimi fazlaysa depremselliği artırmış olabilir. Stres transferi azsa böyle bir şey söylemek mümkün değildir. Ben şuna inanıyorum ki hemen İzmir’in burnunun dibinde 6.9 gibi bir deprem olursa İzmir yarımadasını çok sık kesen canlı faylarda da bir hareket beklenmemesi olanaksız. Bunu zaman olarak diyemem. Kısa zamanda da uzun zamanda da olabilir. Ama muhakkak bu stres alanı değişimi buradaki faylar üzerinde de etkili olacaktır. O nedenle İzmir’e ait olan faylar, batıdan doğuya doğru Çeşme, Gülbahçe, Seferihisar, Tuzla faylarında daha özenli olunmalı. Bu deprem oldu bitti, İzmir’de deprem yok gibi bir rahatlamanın içerisine düşmemek gerekir.”

BİR AY DAHA HİSSEDİLİR

6,9 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ depremin ardından meydana gelen artçı sarsıntıların en az bir yıl devam edeceğini belirten Görür, “Hissedilen depremler bir ay sürebilir, bunlar arasında 6 büyüklüğünde artçılar görülebilir”dedi.

Reklam Kodu r028.Reklam Kodu r029Reklam Kodu r030.Reklam Kodu r031

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.