Erken tanı ve tedavi edilmediği takdirde çoğunlukla ölüme yol açan ciddi bir sağlık sorunu olan kanser, özellikle gelişmiş ülkelerdeki ölümlerin yüzde 25’ini oluşturuyor. Tınaztepe Torbalı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Semih Ağanoğlu, akciğer kanseri ve tedavi yöntemleri konusunda bilgi verdi.
TINAZTEPE Torbalı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Semih Ağanoğlu, “Akciğer kanseri, yapısal olarak normal akciğer dokusundan olan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıdır. Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür, daha ileriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak (karaciğer, kemik, beyin vb. gibi) hasara yol açarlar. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında, erkeklerde en sık ölüme neden olan birinci, kadınlarda ise ikinci kanser türüdür ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,3 milyon ölüme neden olmaktadır” dedi.AKCİĞER kanserine neden olan etkenlerden bahseden Uzm. Dr. Ağanoğlu, “Sigara, akciğer kanseri gelişimi için en sık karşılaşılan ve bilinen risk faktörüdür. Hastaların yüzde 85-90’ında doğrudan tütün maruziyeti söz konusu olduğundan akciğer kanseri önlenebilir bir sorundur. Doğal bir radyoaktif gaz olan ve toprak, kaya ve taşlarda bulunan uranyumdan açığa çıkar Radon gazı, pek çok alanda kullanılan bir mineral olan asbest, akciğer kanserine zemin hazırlayan diğer etkenlerdir” diye konuştu. Akciğer kanserinin belirtilerini anlatan uzm. Dr. Ağanoğlu, “En sık görülen belirtileri, nefes darlığı, geçmeyen öksürük, sırt veya göğüs ağrısı ve kilo kaybıdır. Ses kısıklığı, baş ve gövdede şişlik ve damarların belirginleşmesi, kollara vuran ağrı, yutma güçlüğü gibi tümörün etraf dokulara yaptığı baskıya ve kemik ve baş ağrısı da tümörün yayılımına bağlı görülebilir” şeklinde konuştu.