Derleyen: Alican ÖZCAN | Geçen sezon Championship’ten Premier Lig’e yükselen West Bromwich Albion, sezona iyi bir başlangıç yapamadı. Ve Salı gecesi Manchester’dan Birmingham’a yapılan otobüs yolculuğu sırasında Slaven Bilic’in görevden alınacağı haberleri konuşulmaya başlandı.
Manchester City’ye karşı alınan 1-1’lik beraberliğe rağmen Bilic, arka planda dolaşan ayrılık haberlerini umursamadığını söylerken, zorlu deplasmandan aldığı sonucun keyfini sürmekle meşguldü.
Maçtan sonra röportaj veren Hırvat teknik adam, “Geleceğimi değil, sadece Manchester City’den bir puan almanın sevincini düşünüyordum. Sadece önemli olanı düşündüğüm için çıkan haberleri umursamadığımı söyledim” ifadelerini kullandı.
Ancak asistanlarından biri çıkan haberleri gördükten sonra Bilic’i uyarmıştı ve her şey değişmişti: “O zaman bir şeyler olduğunu anladım.”
Yine de, her zamanki gibi ertesi sabah West Bromwich Albion tesislerine giden Bilic, Covid testine girdi, eşofmanlarını giydi ve hafta sonu oynayacakları Aston Villa maçının hazırlıklarına başladı. Sonra kapısı çaldı. Sportif Direktör Luke Dowling ile İcra Kurulu Başkanı Xu Ke onunla konuşmak istedi ve haberler iyi değildi. Bilic’in görevine son verildikten sonra 24 saatten kısa bir süre sonra, Sam Allardyce’ın yerine getirildiği duyuruldu.
WBA taraftarlarını yeniden kulüplerine aşık eden Hırvat çalıştırıcı, kısa ama keyifli yolculuğunun detaylarını içtenlikle anlattı.
Slaven Bilic ve WBA’nın yeni teknik direktörü Sam Allardyce
‘DİBE VURACAĞIMIZ SÖYLENİYORDU’
“Görevime son verildiğini söylediklerinde şok olduğumu söyleyemem” diyen Bilic, Telegraph’a verdiği röportajda yaşadıklarını anlatıyor:
“Ama aynı zamanda bunun yaklaştığını gördüğümü de söyleyemem. Her zaman bir çıkış yolu olduğunun farkındaydım çünkü nasıl çalıştığımı biliyorum. Tehlike hattında her zaman iki, üç teknik adam bulunur ve gazetelerde manşetlerdesinizdir. Ama bu sezon farklı. Bir menajerin lehine ve aleyhine alabileceği en büyük sinyal, kalabalıkların tepkisidir. Bugünlerde bunu yaşamıyoruz.”
“Premier Lig’de müthiş bir iş çıkardığımız söylenemez -13 maçta yedi puan- ama yarışın içindeydik ve kesinlikle oyunumuzu geliştiriyorduk. Benim için işler iyi gidiyordu. İnsanlar bakıp ‘Düşme hattında, bu yeterince iyi değil’ diyordu ama herkes sezon başlamadan önce dibe vuracağımızı söylüyordu. Ama biz hala çabalıyorduk ve hemen hemen her maçın içindeydik.”
DÜNYANIN EN ZALİM OKULU: PREMIER LİG
“Kağıt üzerinde ligdeki en az değere sahip takım biziz ama bu takım ayakta kalabileceğini gösterdi. Manchester City maçından sonra çocuklara şunları söyledim: ‘Bu sonuçtan gurur duyun. Ama her maçta ne yapmamız gerektiğini anlamamız gereken noktadan daha iyi durumdayız. İnanmak zorundayız. Pozitif olmalıyız. Bu gece inandınız ve Avrupa’nın en iyi takımlarından birine karşı bir puan aldınız.’
“Öğreniyorduk, güven kazanıyorduk ama aynı zamanda Premier Lig dünyanın en zor okulu; zalim bir okul, zaman alıyor ve puanlara mal olabilir. Maçlarda yaşanan bazı şeyler, sizi diğer köklü takımlara göre daha fazla etkiliyor.”
Şüphesiz West Bromwich bu zorlukla başa çıkmaya çalışan ekiplerden biriydi. Bilic, kadrosundaki birçok futbolcuya ilk kez Premier Lig’de forma şansı verirken, Manchester City maçındaki stoperleri Semi Ajayi ve Dara O’Shea örneklerini veriyor:
“İkisini de çok seviyorum ve iyi oyuncu olma şansları var. Ama West Brom’a gelmeden önce Dara 2. Lig’de oynuyordu ve Semi, Rotherham ile Championship’te küme düştü. Şimdi Manchester City ile oynuyorlar. Mükemmel ilerleme ve mükemmel bir gelişim. Ancak yeterli bilgi birikimine sahip olmaları gerektiğinden de zor olabilir. Ama biz bunu başarıyorduk.”
“TEK BİR S… GİT BİLE DUYMADIM”
Çarşamba günü oyuncular ve personelle bir araya gelerek veda konuşması yapan Bilic, her zaman olduğu gibi yürekten yaptığı bir sohbetle kulüpten ayrıldı. Bilic’e sadık oyuncularda ise büyük bir üzüntü hakimdi. Ancak futbolun acımasız dünyasında Bilic binayı terk etti ve WBA yeni serüvenine hazırlanmaya başladı.
“Onlara, bir buçuk yıldan daha kısa bir sürede, bazı insanların tüm hayatları boyunca deneyimlediği şeyleri yaşadığımızı söyledim. Yeni bir ekibimiz vardı, inanılmaz bir başarı elde ettik ve sonra karantina geldi. Bir yandan yükselişe geçmeyi planlarken, diğer taraftan futbol çok küçük görünüyor. Hayatın gerçeklerinden oluşan diğer konulardan alakasız kalıyor.”
“Bu 18 ay boyunca statüleri değişen çok oyuncu oldu ama hiçbir zaman tek bir ‘s… git’ duymadım, tek bir kavga olmadı. Tartışmalarımız oldu ama hiçbir zaman bel altına inmedi ve bu gerçekten gurur duyduğum bir şey. Bir kulübü boşverin, kendi ailende bile bunu yapabilmek kolay değil. Evet, çok şey istedim. Belki bazen hayal kırıklığına uğradım, bazen oyuncularım istediklerimi yapmayı başardı. Ama çalışmaya devam ettik ve bu iyi atmosferin ana sebebi oyunculardı. Harikaydılar ve bu yüzden bu yolculuk hakkında her zaman olumlu düşüneceğim. Yaptığımız şey harikaydı, onlara da bunu söyledim.”
“BAŞARI MECBUR DEĞİLDİ”
Gerçek şu ki, Bilic olmasaydı West Brom için Premier Lig’de olmak hayaldi. Haziran 2019’da göreve başladığında, ligden düşmüş ve Championship play-off’larında Villa’ya mağlup olmuş bir kulübü devraldı. Takımdaki 11 oyuncusunu kaybeden Bilic, 23 gol atan Dwight Gayle’in kiralık sözleşmesinin yenilenmemesi ve 22 gol atan Jay Rodriguez’in 13 milyon Euro’luk serbest kalma maddesi nedeniyle kulüpten ayrılmasıyla büyük darbe aldı. Yerlerine istediği Vedat Muriqi ve Albian Ajeti’nin transfer edilmemesi ise ikinci darbe oldu.
“Kulüp iki, hatta üç yıl içinde Premier Lig’e yükselmeyi planlıyordu. Biz bunu birinci yılda başardık. Yeni bir ekip kurmalı ve sıfırdan başlamak zorundaydık. O yılki başarı mecbur değildi ama benim göreve gelmemin nedeni buydu.”
Bilic’i en sert eleştirenler bile, liderlik eksikliğinin yaşandığı kulüpte daha fazla desteği hak ettiğini kabul ediyor. Bilic ayrıldıktan sonra, tüm sorumluluk Sportif Direktör Dowling ve geçen Haziran’da Bilic’i göreve getirmelerini yaptıkları en iyi iş olarak tanımlayan Çinli kulüp sahiplerine kaldı. Ancak gelinen noktada tüm hatanın Bilic’te olmadığı, Sportif Direktör Dowling’in yaz transfer döneminde takıma katkı sağlayacak transfer yapma konusunda eksik kaldığı yorumları da yapılıyor.
“Futbolcular, taraftarlar, personeller ve büyük bir kulüp olması, Premier Lig’e yükseldikten sonra devam etmemin nedenleriydi. Ancak, Premier Lig’de oyuncular, topa sahip olmadıkları maçın tadını çıkarmayı öğrenmek zorundaydı. Bunun imkansız olmadığını gösteriyorduk ama zaman alan bir şey. Bu ekibin çok kötü olduğunu düşünmüyorum. Deneyimsizdik ama kaliteli değildik.”
ŞİMDİLİK KISA BİR ARA…
Bilic bu ayrılığa rağmen kariyerine uzun soluklu bir ara vermeyi düşünmüyor. Sadece 52 yaşında ve Jurgen Klopp’tan bir yaş küçük. Geçmişi de dikkate değer. Hırvatistan Milli Takımı’nı iki kez Avrupa Şampiyonası’na götürdü, West Ham United’ı Premier Lig’de 7. sıraya taşıdı ve bu nedenlerle iş bulmakta sorun yaşaması beklenmiyor. Kulüp yöneticileri tarafından da büyük saygı görüyor ancak ufak bir tatili hak ettiğini düşünüyor.
“İlk olarak çalışmadığıma alışmam gerekiyor. Uyandığınızda şok oluyorsunuz çünkü rutine, çalışmaya ve zevk aldığınız baskıya alışkınsınız. Ama büyük bir ailem var ve biraz dinleneceğim.”
Basitçe söylemek gerekirse Bilic, Albion taraftarlarının kulüplerine tekrar aşık olmasını sağladı. Saltanatı nispeten kısa sürdü ve kötü bir şekilde sona erdi. Ancak Bilic geriye dönüp baktığında, West Bromwich’teki başarılarına ve deneyimlerine gururla bakmaya devam edecek.
“Bu hedefimden zevk aldım. Mutluyum. Bu yük ve baskı ortadan kalktığı için değil ama yaptığımı şeyden gerçekten gurur duyduğum için. Her şeyden önce oyuncularla, neler başardıklarıyla ve nasıl çalıştıklarıyla gerçekten gurur duyuorum. Hayal kırıklığına uğradım çünkü gerçekten buna devam edebilirdik.”
Kaynaklar: Telegraph, The Athletic
