Torbalı ve Menderes ilçelerindeki Yörük köylerinin sınırına kurulan dolomit ocağının kapasite artışıyla ilgili yargı süreci, çevre hukuku açısından dikkat çeken bir mücadeleye dönüştü. İki kez Danıştay’dan dönen bozma kararına rağmen yerel mahkeme üçüncü kez ‘ÇED iptali’ kararı verdi. Köylülerin avukatı Avukat Ahmet Gonca, “İzmir’de hâkimler var” diyerek mahkemenin çevreyi önceleyen yaklaşımına dikkat çekti.
TORBALI ve Menderes ilçeleri sınırlarında bulunan Yörük köyleri Ahmetli, Yeniköy, Özbey ve Kaplancık köylerinin sınırlarında bulunan dolomit ocağı için başlatılan yargı süreci ile ilgili dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Bölge halkı tarafından Özaştan Madencilik’e ait ocağın kapasite artışına karşı açılan ilk davada 2023 yılında İzmir 2. İdare Mahkemesi ‘ÇED olumlu’ kararının iptali kararı verdi. Kararın gerekçeleri ocak alanının etrafındaki zeytinlikler ve tarım arazileri yer almıştı. Temyiz edilen karar Danıştay 4. Dairesi tarafından bozuldu. Dosyayı inceleyen mahkeme bu sefer 2024 yılında bir kez daha ÇED kararını iptal etti. Yerel mahkemenin kararı ikinci kez Danıştay’dan dönse de İzmir 2. İdare Mahkemesi, Danıştay’ın bozma kararlarının aksine üçüncü kez ÇED izninin aleyhine karar verdi. İzmir 2. İdare Mahkemesi, tesisin oluşturacağı çevresel etkileri detaylı biçimde değerlendirerek, kararın hukuka uygun olmadığına hükmetti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bir kez daha kararı Danıştay’a taşıması bekleniyor.
MAHKEME kararında, tesisin yıl boyunca günde 16 saat çalışacak olması nedeniyle oluşacak tozun, 3 kilometrelik alan içinde kalan ve daha düşük kotta bulunan zeytinlikler ile tarım arazilerinde yoğun biçimde birikeceği vurgulandı. Ocak sahası çevresindeki zeytinliklerin 70 ila 400 metre mesafede bulunduğu, toz etkisini engelleyecek doğal bariyerlerin olmaması nedeniyle bu alanların doğrudan etkileneceği belirtildi.
TOZUN tarımsal üretim alanlarında birikmesiyle zeytin ağaçlarının gelişiminin olumsuz etkileneceği kaydedilen kararda, açık ocak madenciliğinde toz emisyonunun kazı, yükleme, nakliye ve rüzgâr yoluyla sürekli olarak yayıldığına dikkat çekildi. Mahkeme, ÇED dosyasının bu etkileri yeterince ele almadığını, taşınacak malzemelerin güzergâhı, kesilecek ağaç sayısı, türü, yaşı ve Bern Sözleşmesi kapsamında korunması gereken canlılara dair hiçbir detay sunulmadığını da tespit etti. Bu eksiklikler ışığında değerlendirme yapan mahkeme, çevreye etkileri yeterince ortaya konmayan ve yetersiz hazırlanan ÇED dosyasına dayanarak verilen olumlu görüşün hukuka aykırı olduğunu belirterek projeyi bir kez daha durdurdu.

AVUKAT GONCA: İZMİR’DE HÂKİMLER VAR
EGEDESONSÖZ’E açıklamalarda bulunan köylülerin Avukat Ahmet Gonca, yerel mahkemenin kararları ile ilgili “İzmir’de hakimler var” yorumu yaptı. Danıştay’ın her iki kararının da oy çokluğu ile alındığını kaydeden Avukat Gonca “Her iki kararda iki hakim karşı oy kullandı. 2’nci bozma kararı üzerine İzmir 2. İdare Mahkemesi tarafından 2025 yılında yine yargılama yapılmış ve “ÇED Olumlu” kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak işlem 3’üncü kez 2025 yılında oybirliğiyle iptal edilmiştir. Şu an kararın tebligat aşaması sürmektedir. 2022 yılından bu yana süren tüm yargılama süreci boyunca İzmir 2. İdare Mahkemesi üyelerinin çevreyi, doğayı, sağlığı, canlıyı önceleyen hukuka uygun tutumu devam etmiştir. Esasen sorun, mevcut işletmenin köy yaşam alanına ve tarım arazilerine aşırı yakın olması, tepelik konumu nedeniyle de bu alanları olumsuz şekilde etkilemeye şu an bile müsait bulunmasıdır. Yerel mahkemenin istikrarlı kararlarıyla en azından mevcut zararın büyümesi önlenmiştir.” ifadelerini kullandı.
PROJE HAKKINDA
ÖZAŞTAN Madencilik, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan aldığı izinle ilk olarak 2020 yılında Torbalı-Menderes sınırında dolomit ocağı açtı. Daha sonra kapasite artışı için başvuran şirket 2021 yılında ‘ÇED Olumlu’ kararı aldı. En yakın konuta 640 metre uzaklıkta olan ocak sahasının etrafında zeytin bahçeleri ve tarım alanları yer alıyor. ÇED sahası İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda ‘ağaçlandırılacak alan’ sahasında yer alıyor.













