SON DAKİKA
Reklam Kodu r004Reklam Kodu r004
Reklam Kodu r004Reklam Kodu r004

Tecrübenin mimariye yansıyan dokunuşu: Oz Architecture

Bu haber 17 Aralık 2022 - 2:02 'de eklendi.

Oz Architecture’ın kurucusu Okan ve Yusuf Özkahraman ile başladığı iş serüveni, eğitim ve kariyer hayatına ait detayları anlattı.

Oz Architecture’ı kurmaya nasıl karar verdiniz?

Oz’u kurmadan önce babamın 1990 yılından kurduğu kendine ait bir firması mevcuttu. Kendisi yıllardır ‘’Özkahraman İnşaat’’ olarak birçok projede müteahhitlik hizmeti vermiştir. Mimarlık, iç mimarlık ve inşaat mühendisliği eğitimlerimi almadan önce ilk olarak inşaata dahil A’dan Z’ye tüm eğitimleri bana kendisi şantiyelerde uygulamalı olarak kazandırdı. Fakülteye girdiğim andan itibaren inşaata dahil bilgi birikimine sahiptim ve bu bilgi birikimimi kullanarak; birçok okul ve yarışma projelerinde başarılı izler bırakarak ilk mimarlık serüvenime başlamış oldum. Çift Anadal aracılığıyla inşaat mühendisliğine geçiş yaptım. Oz’a dönecek olursak babamın firması sadece inşaat firması olduğu için ayrı bir firma olarak 2020 Eylül ayında Oz’u kurmaya karar verdik. Bu sayede mimarlık, iç mimarlık, inşaat gibi üç dalı tek çatı altında birleştirerek, ortak bir firma kurulumu gerçekleştirdik. Babadan oğula mottosuyla şu an bütün inşaat işlerini beraber ortak olarak yürütmekteyiz. 25 yaş gibi erken bir yaşta ilk mimarlık ofisimin açılışını gerçekleştirdim.

Mimarlık kariyerine nasıl başladınız? Kariyer sürecinizden bahseder misiniz?

Çocukluğumdan beri birçok şantiyede bulundum. Şantiye benim için bir laboratuvar ortamıydı. Bütün inşaat deneyimlerimi sahada birebir mühendis ve mimarlarla beraber uygulamalı olarak öğrenme fırsatım oldu. O zamandan itibaren mühendis ve mimarlara karşı ilgim oluştu. Lise döneminde mimarlığı tercih etme kararı aldım. Böylelikle ilk mimarlık kariyerime İstanbul’da başlamış oldum. Üniversitede aldığım teorik ve uygulamalı derslerle şantiyede öğrendiklerimi harmanlayarak mimari kimliğimi oluşturdum. Birçok gönüllü stajlarda yer aldım.

Tasarlamaktan en çok zevk aldığınız alanlar hangileri?

Alan alan ayırmak çok doğru bir yaklaşım olmaz. Mimar, her alanı kendi kimliğine göre tasarlar. Danışanın talebine göre tanımlanan alan, mimarın tasarım argümanıyla birleşerek ortaya yeniden tanımlanmış yeni bir mekân kimliği oluşur. Bizdeki hüner, mekân kimliğinin oluşmasındaki sonuca göre ortaya çıkar. Bütün sihirde burada başlıyor. Çünkü bizler başlangıçta var olan alanı, sonucundaki haliyle hayal eder ve tasarlarız. Süslü sonuçlara her daim karşı olan bir mimarım. Benim için önemli olan yalın ve sade şıklık. Bir de sürdürülebilir ilkesini barındırırsa işte o proje mimarlık hizmetinin tam karşılığını vermiş olur. O yüzden her alanı tasarlarken bu kelimeleri defalarca düşünerek tasarımımı da o yönde şekillendiririm. Sonuçta özetle, her alanı kendi ruhuna göre tasarlamaktan büyük keyif duyarım.

Projelerinizi yaratırken nasıl bir süreç izliyorsunuz?

Tasarım sürecinde bir grupla çalışmayı mı yoksa tek başınıza ilerlemeyi mi tercih ediyorsunuz?

Projeler gelmeden önce danışan bizlere her zaman bir ana fikir verir ve biz bu ana fikirden yola çıkarak kendi dilimizle harmanlayıp istenen sonucu ortaya çıkarırız. Öncelikle verilen yeri inceleyip çeşitli analizler yaparak işlemlere başlıyoruz. Araştırma kısmını hallettikten sonra istenenlerle bir çalışma yapıyoruz. Bazen ilk etapta basit eskizlerle başlarken, kimi durumlarda direkt 3D çalışarak danışanın projesinin son halini görmesini sağlıyoruz. Kendisinin istediği değişiklikleri not alıp projede bir revizyon işlemi gerçekleştiriyoruz ve danışanımıza tekrar tekrar sunuyoruz. Ta ki ‘’Evet bu olmuş, başlayabilirsiniz’’ diyene dek. Çünkü bizim için önemli olan kendi tasarım argümanımızdan çok danışanın istediği sonucu elde edebilmek. Projelerde kendi tasarım dilimizi kullanıyoruz fakat danışan memnuniyetine çok dikkat ediyoruz. Çok fazla uçuk maliyetlere girmeden işlevsellik, estetik ve sağlamlık ilkelerine dikkat ederek proje tasarımlarımızı gerçekleştiriyoruz. O yüzden mimarlık ve tasarım her zaman bir ekip işidir. İyi ekip, iyi sonuçlar doğurur.

Bir mimarlık ve inşaat şirketi olarak danışanlarınıza en temel adımdan son dokunuşlara kadar yardım ediyorsunuz. Bu süreçte danışanlarınız ne gibi hizmetlerden faydalanıyor?

Projelerimizi genelde A’dan Z’ye anahtar teslim olacak şekilde hazırlıyoruz. Bize ayırdıkları bütçeye uygun bir şekilde istedikleri tasarımları gerçekleştiriyoruz. Baştan sona tüm malzeme seçimlerini beraber yapıyoruz. Kimi projelerde sadece danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Tamamen danışanın iş teklifine uygun olacak şekilde hareket ediyoruz. Danışan bizden ne gibi bir hizmet talep ederse ona göre istenenleri yerine getirmeye gayret ediyoruz. Anahtar teslim bir yapı da olabilir yenilenmesi istenen bir mekân da bu tamamen danışanın talebine göre şekillenen bir durum. Projelendirme, mühendislik hizmetleri (elektrik, makine, zemin etüdü, inşaat vb.), iç mimari tasarımlar, inşaat yapım işleri gibi her alanda hizmet vermekteyiz.

Projelerinizde önem verdiğiniz detaylardan bahseder misiniz? Dekorasyonun hem göze hitap etmesi hem de kullanışlı olması için neler yapılmalı?

Mimari projelerde genellikle odaların dağılımına, gece-gündüz hol kavramlarına, sistemlere dikkat ediyoruz. Her zaman yalın ve işlevsel projeler yaratmaya ve üretmeye gayret ediyoruz. Mutfak ve yaşam alanları en çok dikkat ettiğimiz mekanların başında geliyor. Her yeri süslemekten ziyade, göz çarpıcı noktalar belirleyip ağırlığı o kısımlara veriyoruz. Çünkü mimarlık hiçbir zaman bir süsleme sanatı değildir. Bu konuda biraz katıyım. O yüzden her zaman estetiğe dikkat ediyoruz. Malzemeleri oranlı bir şekilde kullanıyoruz. Danışanı zaruri masraflarla baş başa bırakmak yerine, daha yaratıcı tasarımlarla mekanları estetik ve kullanışlı bir hale dönüştürebileceğimizi unutmamalıyız. Her yeri ahşap mermer kaplamak yerine, daha dengeli yaklaşımlar sergilenmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Reklam Kodu r028.Reklam Kodu r029Reklam Kodu r030.Reklam Kodu r031

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.