Torbalı Philip Morris Fabrikası’ndaki işçiler üretim baskısına tepkili. Yaşadıkları zorlukları dile getirmek isteyen işçiler iş yerindeki tuvalete, “Open sistemi üretim baskısına dönüşmüştür” yazdı.
TORBALI’DA bulunan Philip Morris Fabrikası’nda üretim baskısından bunalmış işçiler, yaşadıkları zorlukları dile getirmek için fabrikanın tuvalet duvarlarına notlar asma yoluna gitti. Evrensel’de yer alan habere göre; “Open sistemi üretim baskısına dönüşmüştür” yazılı bir not ile işçiler, çalışma şartlarının zorlaştığını ve yönetimin baskıcı tutumunu eleştirdi. İşçiler ayrıca, “Saha çalışanlarına her türlü baskı, sene sonu not tehdidi ve DDS odalarında özellikle line leadların zorbaca konuşmalarına kadar ilerlemiş bir kalitesizlik fabrikamızda hüküm sürmektedir,” ifadelerini kullanarak yaşadıkları sorunları daha da net bir şekilde ortaya koydu.
İŞÇİ DİRENİŞLERİ VE SENDİKAL MÜCADELELER
GEÇEN yıl Philip Morris ve Euroserve şirketlerinde işten çıkarılan işçiler, DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası’nda örgütlenerek, 87 gün süren bir direniş gerçekleştirdi. Bu süreçte 200 kadar işçi tazminatsız olarak işten atıldı, ancak direniş sürecinde işçilerin çoğu kıdem ve ihbar tazminatlarını almaya hak kazandı. Kalan 40 işçi ise işe dönüş davası açarak, hukuki mücadelelerini Gıda-İş Sendikası ile birlikte sürdürdü. Bugün itibarıyla bu işçiler, işe dönüş ve sendikal tazminat davalarını kazanmış ve ödemeler hesaplarına yatırılmış durumda.
İŞÇİLERİN GÖZÜNDEN FABRİKADA YAŞANANLAR
FABRİKADA yaşanan üretim sorunları ve yönetim değişiklikleri iş yerindeki huzuru ve düzeni derinden etkiledi. İşçiler, “Sendikal örgütlenme sürecinde yaşanan haksızlıklardan sonra bir daha iş yerinde huzur ve düzen kalmadı. Atılan arkadaşlarımızın yerine tecrübesiz işçiler alındı. Liyakatla değil torpille yakınlarını idari bölümlere getirdiler, sonuç bu,” diyerek yaşananları aktardı.
“SENDİKA GELMEDEN BU İŞ YERİNE HUZUR GELMEZ”
EUROSERVE’DE işten atılan bir işçi ise, “Zamanında biz sendikal örgütlenme mücadelesindeyken bize burun kıvırıyorlardı. Şimdi benzer baskıları onlar da yaşıyorlar. Buradan ders çıkarmak lazım. Kadrolu-taşeron demeden birlikte örgütlenmeliyiz. Fabrika aynı, patron aynı. Sendika olmadan bu iş yerine huzur gelmez,” şeklinde konuştu.
Kaynak: EVRENSEL