Osmanlı döneminde II. Abdülhamit tarafından kurulan bir şehir olan Torbalı, zengin tarihi kadar ilginç yerleşim isimleriyle de dikkat çekiyor. Bugün kulağa yabancı gelen pek çok köy ve mahalle adı aslında Türkçe kökenli olsa da, zamanla anlamları unutulmuş, bazıları ise yanlış anlaşılmalarla değiştirilmiş.
TORBALI’NIN temelleri, Sultan II. Abdülhamit’in Baltacı Dimyos adlı bir Rum’dan satın aldığı çiftlik arazileri üzerine atıldı. Çiftlikte çalıştırılmak üzere getirilen Afrikalı göçmenler, bölgenin ilk yerleşimcileri arasında yer aldı. Bu dönemde kurulan pek çok belde ve köy, zamanla bugünkü Torbalı’nın yapı taşlarını oluşturdu.
ÖRNEĞİN Pamukyazı ve Yazıbaşı’ndaki “yazı” kelimesi, “ova” anlamına gelen saf Türkçe bir sözcüktür. Pamukyazı’nın ismi de pamuk yetiştiriciliğinden gelirken, köyün eski adı “Arapçi”dir. Bu ad, köyde yaşayan Arap kökenli göçmenler ve saygı duyulan bir Arap şeyhinden dolayı verilmişti.
BAZI isimler halk arasında zamanla bozuldu. “Oguz Deresi” adı, halkın dilinde “Uyuzdere”ye dönüştü. Aynı şekilde, “Kozloba” olarak bilinen Egerci köyünün eski adı da yanlış bir şekilde Rumca sanılarak değiştirilmişti. Aslında bu kelime, “cevizli ova” anlamına gelen “kozlu ova”nın bozulmuş haliydi.
SUBAŞI ise adını bölgedeki jandarma karakolunun komutanından aldı. “Sü” kelimesi asker anlamına gelirken, karakol komutanına verilen “Sübâşı” unvanı zamanla beldenin adı oldu. Şehitler köyünün eski adı Mashat, Arapçada “şehitlik” anlamına gelirken; Özbey, Ahmetli ve Yeniköy köylerinin ilk adları ise padisah döneminin etkisini taşıyordu: Hamidiye ve Ahmediye.
BUGÜN Subaşı yakınlarında yer alan bir diğer köy “Naime” ise II. Abdülhamit’in kızının adını taşımaktadır.
TARİHİ izlerle dolu bu yerleşim isimleri, Torbalı’nın kültürel mirasını ve Osmanlı geçmişiyle olan bağını gözler önüne seriyor. Her köy, her mahalle bir hikâye anlatıyor; yalnızca isimlerini doğru okumak yeterli.