Şu sıralarda çok karşıma çıkan hukuki bir konuya açıklık getirmek istiyorum; Aile konutunun haczedilmesi mümkündür. Aile konutunun haczedilemeyeceğine dair hüküm kaynağını aile konutu şerhinden değil İcra ve İflas Kanununun “haline münasip evlerin haczedilemez oluşu” düzenlenmesinden almaktadır. Aile konutu ve haline münasip ev kavramlarının birbirleriyle ilintili oluşu aile konutunun haczedilemeyeceği yönündeki fikri yaygınlaştırmıştır.
Uygulamada ve Yargıtay kararlarında, İİK m. 82 b.12 kapsamında yer alan meskeniyet iddiasının sadece borçlu eş tarafından ileri sürülebileceğini, diğer eşin şikâyet hakkı bulunmadığı kabul edilmekteydi. Anayasa Mahkemesinin son kararı ile hatalı olan bu uygulama sona ermiş bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi bu kararı ile TMK’nın 194. maddesindeki koruma amacı sağlanmış bulunmaktadır. Aile konutunun haczedilmezliğine ilişkin kural, sadece borçluyu değil, eşini ve onunla yaşayan ailesini de korumaya yönelik bir düzenlemedir. Bu sebeple bu konuda haczedilmezliği düzenleyen İİK m. 82 b. 12’de yer alan “borçlunun haline münasip evi” ifadesi, Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, Yargıtay kararlarında ve öğretide “borçlunun ve ailesinin sosyal ve ekonomik durumuna uygun konut” olarak anlaşılmaktadır. Haline münasip ev kavramı sadece borçluyu değil, ailesini ve daha doğrusu birlikte oturanları korumaya yönelik bir koruyucu sosyal icra hükmüdür. Aile konutu olan ev ile haline münasip ev kavramının örtüştüğü her durumda bu koruyucu hüküm devreye girecektir.
Aile konutunun haczi üzerine borçlu eş, diğer eş veya aile konutunda yaşayanlardan biri tarafından evinin haczedilemeyeceğini ileri sürerek şikâyet yoluyla İcra Mahkemesine başvurması gerekmektedir.
Ailenin korunması ve kamu düzeni düşüncesiyle borçlunun hem kendi hem ailesinin hayatını devam ettirebilmesi için bazı malları hacizden muaf tutulmuştur. Borçlunun “hâline münasip evi” de bu kapsamda hacizden muaf tutulan mallarından biridir.
Aile konutunun haczedilmezliğine ilişkin meskeniyet iddiası Anayasa Mahkemesi’nin son kararı çerçevesinde diğer eş tarafından da yapılabilecektir. Yine aile konutunun haczedilmezliğinden feragat edilmesi için de diğer eşin rızası gerekmektedir.













