Şehir hayatında er ya da geç emekli olanlar kenara çekilip dinlenmenin hayalini kuruyor. Ancak bir süre sonra elinde uğraşacağı bir işi, kafasını hayatın gündelik telaşından uzak tutacak bir uğraşısı olmayınca kendini büyük bir can sıkıntısının içinde buluyor. Nasuh Türegün bu döngüyü kırmanın bir yolunu bulmuş.
Şehirde yaşayanların büyük kısmı ya kendisi bizzat köyden kente göçmüş ve hala aklı memleketinin dağlarında, ovalarında kalmış olanlar ya da babası, dedesi kırsalda büyüyüp yetişmiş hala oraların hikâyelerini dinleyerek büyüyenlerden oluşuyor. Hal böyleyken ne şehirli, ne köylü kalabilen iki arada bir derede yaşayan nesiller iç çekerek bir keşmekeşte yaşayıp gidiyor. Nasuh Türegün’de onlardan biri. Torbalı’nın yerlisi olan Türegün çocukluğundan gençliğine kadar Özbey’de ikamet etmiş. Gençlik yıllarında hayvancılık yaparak ailesine destek olan Türegün, şartlar değişince İzmir Belediyesi’nin gazinosunda yıllarca aşçılık yaparak çalışmış ve emekliliğe hak kazanmış. 20 senedir emekli hayatı süren Nasuh Türegün, gündelik hayatını anlatırken “Piyasadaki birçok gazeteyi okuyorum sonra da kahvehanede vakit öldürüyorum. Ben de her günümü birbirinin aynısı şeklinde yaşamaktan sıkıldım. Sonra da aklıma iyi bildiğim bir işi hobi edinmek geldi. Ondan sonra da bu tavuk kümesi ortaya çıktı” diye anlatıyor.
EMEKLİLİK ZOR ZANAAT
Kendisi gibi emekli olan arkadaşlarının da bu hobisine sıcak baktığını ve kendisine bu yönde sorular sorduklarını anlatan Türegün; “Onlar da benim halimden anlıyor. Ne de olsa hepimizin hayat şartları aşağı yukarı aynı. Arkadaşlarımın da yaşantısı benim gibi ev ve kahvehane arasında geçip gidiyor. O sebeple merakı olan her emekliye kendine uyan bir hobi edinmesini tavsiye ediyorum” diyor. Tavuk kümesini 2 ay önce apartmanının otoparkına inşa etmiş olan Türegün, binadaki komşularının da bu konuda hem çok anlayışlı olduğunu hem de kendisine destek çıktığını söyleyip her birine teşekkür ediyor. Torunu Arda’nın da kendisine bu kümesteki hayvanların bakımı ve beslenmesi için çok yardımcı olduğunu söyleyen Türegün “Torunum benim elim ayağım o yardımcı olmasa bu kadar istekli bakar mıydım bilmiyorum. Kümesle benden daha çok ilgileniyor. Gözünü kümesten hiç ayırmıyor” diyor. Bazen küçük çocukların da gelip meraktan tavukları izlediğini söyleyen Nasuh Türegün kalpleri kırılmasın diye o günkü yumurtalardan birer tane hepsine verdiğini söylüyor.













