1400’lü yıllardan günümüze uzanan bir su medeniyeti
Torbalı’nın en hızlı gelişen mahallesi Ayrancılar, tarih boyunca suyun etrafında şekillenen bir yerleşim olarak dikkat çekiyor. 1400’lü yıllarda kaynak suyunun çevresinde kurulan ve Osmanlı kayıtlarına “Triyanda” adıyla geçen bu bölge, bugün “Suyun Başı” olarak anılan noktasıyla hem tarihi hem de kültürel anlamda bölgenin simgesi haline gelmiş durumda.
AYRANCILAR’IN ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmese de, suyun kaynağının Nif Dağı’ndan geldiği ve bu suyun yüzyıllardır akmaya devam ettiği belirtiliyor. Bölge halkı tarafından “büyük su”, “baş değirmen” ve “küçük su” olarak adlandırılan üç ayrı kaynak sayesinde bazı haritalarda yerleşim yeri “Üçpınar” ismiyle de geçiyor. Su öylesine güçlüymüş ki, Devlet Su İşleri (DSİ) bölgeye kanal açmadan önce çevreyi adeta göle çeviriyordu.
OSMANLI döneminde Rumlar tarafından “Triyanda” adı verilen Ayrancılar’da, ilk göçler de yine bu dönemde başladı. Rumların arazilerinde çalışan köylüler, sazlıklardan ilk evlerini inşa ederek yerleşime öncülük etti. Ayrancılar isminin ise, bölgede yaşayan Yörüklerin keçi derisinden yaptıkları ayranları gelen geçenlere ikram etmesinden geldiği rivayet ediliyor.
AFYON, Denizli ve Konya’dan gelen göçlerle büyüyen köyün ilk yerleşenleri arasında Kundakçı Hüseyin, Dalaman Mehmet, İbrahim Çavuş, Kirli Osman, Kara İbrahim, Dedes Mehmet, Uzun Ali, Hasan Taşkın ve Molla Mehmet gibi isimler yer aldı.
1943 yılında DSİ’nin su kanallarını açmasıyla birlikte suyun çevresindeki arazi ortaya çıktı ve bu topraklar, Yazıbaşı, Ayrancılar ve Yoğurtçular’da arazisi olmayan halka dağıtıldı. Böylece bugünkü Ayrancılar’ın sınırları da belirlenmiş oldu.
MAHALLEDE bulunan asırlık çınar ağaçları, suyun ve yerleşimin ne kadar eskiye dayandığını kanıtlar nitelikte. Hem tarihi hem de doğasıyla dikkat çeken Ayrancılar, bugün modernleşen yüzüyle geçmişiyle barışık bir şekilde gelişimini sürdürüyor.