Her şey olağan akışında giderken hayatta eskisi kadar zevk almadığınız oldu mu ? hayatınızın bir noktasında, her şeyin yerli yerinde olmasına rağmen kendimizi içsel olarak tükenmiş, renksiz ve mutsuz hissedebiliriz. Bu durumu genellikle depresyon olarak adlandırırız, ancak bu tür duygular her zaman klinik depresyon anlamına gelmeyebilir. Depresyon, ciddi bir klinik durumdur ve tıbbi tedavi gerektirir. Ancak bu hislerin ardında, daha yaygın ve geçici bir durum olan tükenmişlik sendromu yatabilir.
Ruhunun sesine kulak !
Tükenmişlik sendromu, hayatımızda aniden beliren, nereden geldiğini pek anlayamadığımız ve bir türlü kurtulamadığımız bir ruh hali olarak tanımlanabilir. Depresyondan farklı olarak, tükenmişlik sendromu, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar ve genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve destekle yönetilebilmesi oldukça kolaydır. Bunun için ruhunuzun sesine kulak verin ve onu dinleyin. Durmak ve yavaşlamak bazen kulağa zaman kaybı gibi gelse de kendinizi bulmak için atabileceğiniz en büyük adım olabilir. Hayatta bir şeyleri yakalamak için koşarken en çokta kendinizden kaçmış olabilirmisiniz ? Bir düşünün bakalım…
Haydi şimdi Tükenmişlik Sendromunun sebeplerine birlikte bakalım;
Mükemmeliyetçilik: başarıya giden yolda bir motivasyon kaynağı olabileceği gibi, aşırıya kaçtığında bizi engelleyebilir. Kendimize fazla baskı yapmak, bir işe başlamadan önce aşırı kaygılanmak ve detaylara takılıp kalmak, işimizi sürekli ertelememize ve nihayetinde tükenmişlik hissine kapılmamıza neden olabilir. Çözüm, mükemmeliyetçiliğin bizi nasıl etkilediğini fark etmek ve kendimize daha az baskı uygulayarak işleri küçük adımlarla ilerletmektir.
Durmak ve Yavaşlamakta Zorluk Çekmek :Modern yaşamın hızlı temposu, sürekli meşgul olma ihtiyacını beraberinde getirir. Ancak bu sürekli hareket hali, beynimizin dinlenmesi ve yeniden şarj olması için gerekli olan “Default Mode Network” (Varsayılan Durum Ağı) devreye girmesine engel olabilir. DMN devredeyken, beyin yeni bağlantılar kurar, bilgileri işler ve problem çözme yeteneklerini geliştirir. Bu nedenle, kaliteli bir dinlenme ve ara verme süreci tükenmişlik hissini önleyebilir.
Yanlış Yerde Yanlış Kişi Olmak: Tükenmişliğin yaygın sebeplerinden biri, tatmin edici olmayan iş veya yaşam durumlarında uzun süre kalmaktır. İşinden memnun olan ve işini severek yapan insanlar, yoğun çalışsalar bile duygusal olarak tatmin hissederler. Ancak, tatmin etmeyen bir iş veya yaşam durumu, zamanla tükenmişlik hissine yol açabilir. Çözüm, mümkün olduğunca tatmin ve ödül sağlayan aktivitelerle meşgul olmaktır.
Çözüm ise ruhunuzun sesine kulak vermekten geçer;
Mevcut Olanı Kabul Etmek ve Dönüştürmek: Değiştiremeyeceğimiz durumları kabul etmek ve mevcut imkanları en iyi şekilde kullanmak, tükenmişlik hissini hafifletebilir. Sosyal destek almak ve gerekirse bir uzmana başvurmak, bu süreçte yardımcı olabilir.
Sevdiğin İşlerle Meşgul Olmak: Tatmin ve ödül sağlayan işler veya hobilerle meşgul olmak, içsel motivasyonu artırabilir. Kendinizi eksik hissettiğiniz işlerin peşinden gitmek, duygusal tatmin sağlar ve tükenmişlik hissini azaltır. Tükenmişlik sendromu, karmaşık ve çoklu nedenlere bağlı bir durumdur. Bu nedenle, kişisel ve çevresel düzeyde çeşitli stratejiler gerektirir. Hayatta stratejik değişiklikler yapmak, sorunlarla yüzleşmek, kaliteli dinlenme süreleri oluşturmak ve bilinçli farkındalığı artırmak, tükenmişlik hissini önleyebilir. Bazen çözüm, basitçe durmak, hiçbir şey yapmamak ve sadeleşmektir. Bu basit ama etkili adımlar, hayat kalitemizi ve içsel tatminimizi artırabilir.