SON DAKİKA
Reklam Kodu r004Reklam Kodu r004
Reklam Kodu r004Reklam Kodu r004

71 yaşındaki hastanın bağırsağından 5 cm’lik ur çıkarıldı

Bu haber 23 Mayıs 2018 - 11:55 'de eklendi.

KANSIZLIK şikâyetiyle Tınaztepe Torbalı Hastanesi’ne başvuran 71 yaşındaki hastanın bağırsağından 5 cm’lik kitle başarılı bir operasyonla çıkarıldı. Aslanlar Mahallesi’nde ikamet eden 3 çocuk ve 3 torun sahibi Arif Güçlü’yü ameliyat eden Op. Dr. Rafet Dinç, “Hastamız bize başvurduğunda kansızlık şikâyeti vardı. Yapılan araştırmalar sonucu hastamızın kalın bağırsağında ur saptandı. Hemen yatırdık ve ameliyata aldık. Başarılı operasyonla kitle çıkarıldı ve hasta sağlığına kavuştu” dedi. 71 yaşındaki hasta ise ameliyat sonrası yaptığı açıklamada; “Yaklaşık 1 aydır ağrılarım vardı. En son tuvalete çıktığımda kan geldi. Tınaztepe Torbalı Hastanesi’ne geldim ve tekrar sağlığıma kavuştum, mutluyum. Başta doktorum Rafet Bey olmak üzere Tınaztepe personeline çok teşekkür ederim” diye konuştu. Tınaztepe Torbalı Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Rafet Dinç, son üç ay içinde 10’un üzerinde aynı teşhislerle vaka ile tespit ettiğini söyleyerek, “Aile bireylerinden birinci ve ikinci derece akrabalarda kolon kanseri tespit edilmişse mutlaka o aile bireylerinin kolon kanseri riski açısından taranması, takibe alınması gerekir” dedi.

YANLIŞ BESLENME ALIŞKANLIKLARI

DÜNYA Sağlık Örgütü’nün 2015 yılında salam, sucuk, sosis, pastırma gibi işlenmiş et ürünlerini kesin kanserojenler arasına dahil ettiğini söyleyen Op. Dr. Rafet Dinç, “Aşırı kırmızı et tüketilmesinin de özelikle kolon kanseri riskini artırdığına aynı duyuruda dikkat çekiliyor. Yanlış beslenme alışkanlıkları kolon kanseri riskini artırıyor. Aşırı beslenme ve obezite birçok sağlık sorunu ile birlikte kolon kanseri gelişmesine de neden olabiliyor. Özellikle sebze ve meyvenin az tüketilmesi tüm sindirim sistemi sağlığını bozarken, kolon kanseri açısından da önemli risk teşkil ediyor. Kolon kanserinde pişirme biçimi de çok önemli. Özellikle mangal gibi pişirme yöntemlerinde etin yanması sonucu kanserojenler oluşabiliyor. Bu kanserojenler mide, pankreas ve kolon kanserinin gelişmesini tetikleyebiliyor. Bu nedenle etin ateşe en az 15 cm’den yakın mesafede olmamasına dikkat edin. Etin mangalda kalma süresi uzadıkça da kanserojen madde oluşma riski artıyor” ifadelerini kullandı.

“AİLESEL VE GENETİK FAKTÖRLER ÇOK BÜYÜK ROL OYNUYOR”

“YAPILAN bilimsel çalışmalar, alkol ve sigara kullanımının genel sağlığı bozucu etkilerinin yanı sıra, diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanseri açısından da ciddi bir risk faktörü olduğunu ortaya koyuyor” diyen Tınaztepe Torbalı Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kalın bağırsak kanserinin nedenleri arasında ailesel ve genetik faktörler çok büyük rol oynuyor. Yakın akrabalarında bağırsak kanseri olan insanlarda kolon kanseri gelişme riski daha fazla oluyor. Bu kişilerde düzenli aralıklar ile kanser taramaları yapılması çok önemli. Ayrıca kendisinde meme, yumurtalık ve rahim kanseri olan kişiler de mutlaka kolon kanseri açısından taranmalı. Kolon polipleri, kalın bağırsağın en sık görülen hastalıklarından. Hemen hemen tüm kalın bağırsak kanserleri; bağırsak iç duvarından oluşan ve bağırsak içine doğru uzanan anormal yapıdaki bu doku parçalarından gelişiyor. Zaman içinde polip içindeki hücreler değişerek kansere dönüşebiliyor ve buradan yayılıyor. Bu polipler kolonoskopi ile tespit ediliyor ve kötü dönüşüm gerçekleşmeden önce yok edilebiliyor.”

İLERLEYEN YAŞ

TINAZTEPE’Lİ Doktor Rafet Dinç, ilerleyen yaş ile birlikte kalın bağırsak kanseri riskinin arttığını belirterek, “Hastaların yüzde 90’ından fazlası 40 yaş üzerinde tespit edilmektedir ve 40 yaşından sonra kolon kanserine yakalanma oranı her 10 yılda bir ikiye katlanarak artmaktadır. Kolonoskopi, günümüzde oldukça güvenli ve uygun şartlarda yapıldığında konforlu bir işlem. Ancak eski algılar kolonoskopiden çekinilmesine neden olduğundan, erken teşhiste bu kritik fırsat kaçırılabiliyor. Oysa endişeye gerek yok! İşlemden bir gün önce evde uygulanabilen bir diyet ve ilaç tedavisi ile bağırsaktaki kirlilik temizleniyor. İşlem günü taramaya girecek olan kişide hafif veya derin sedasyon denilen işlemi hissetmesini ve hatırlanmasını önleyen ilaçlar ile hafif bir uyku sağlanıyor. Bu hafif uyku durumunda kişi rahatsızlık hissetmiyor, ağrı duymuyor. İşlem sırasında tespit edilen ve teknik olarak uygun olan tüm polipler alınarak kolon kanseri gelişmesi riski azaltılıyor. İşlemin olumsuz sonuçlanma ihtimali çok düşük. Hastalar işlemden sonra birkaç saat gaz şişkinliği hissedebilirler ancak aynı gün içinde normal hayatlarına dönebilirler” diyor. Genetik riski olmayan kişilerin 40 yaşından sonra yılda bir kez gaitada gizli kan var mı diye taranması gerekiyor. 50 yaşına gelen kişilerin ise kolonoskopi yöntemi ile polip ve kanser taraması önemli. Tespit edilen polip sayı ve cinsine göre ileri takipler düzenleniyor” açıklamasını yaptı.

Reklam Kodu r028.Reklam Kodu r029Reklam Kodu r030.Reklam Kodu r031

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.