Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve kamuoyunda “Süper İzin Yasası” olarak anılan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, özellikle Torbalı gibi zeytincilikle öne çıkan bölgelerde endişeyle karşılandı. Kanun, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasına imkan tanıyarak doğrudan zeytin üretimini tehdit ediyor.
YAPILAN düzenlemeyle, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinde değişiklik yapılıyor ve “ÇED Gerekli Değildir” kararı tamamen kaldırılıyor. Bunun yerine “ÇED Olumlu Kararı” zorunlu hale gelirken, başvuru süreçlerinin önü açık bırakılıyor. Bu düzenleme, maden şirketlerinin başvuru sürecini hızlandırırken, çevresel denetimi zayıflatacağı gerekçesiyle çevre örgütleri ve tarım temsilcileri tarafından sert şekilde eleştiriliyor.
ZEYTİNLİKLER MADENCİLİĞE AÇILIYOR
YENİ yasa ile birlikte zeytinliklerin bulunduğu alanlara da madencilik ruhsatı verilebilmesinin önü açılmış oldu. Özellikle Torbalı, Ayrancılar, Dağkızılca, Bülbüldere, Karakızlar, Tulum gibi bölgelerde yer alan geniş zeytinlik alanlarının bu düzenlemeden doğrudan etkilenme riski bulunuyor. Bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetleri, hem zeytin üretimini hem de ekosistemi ciddi anlamda tehdit edecek.
ZEYTİNİN ÖLÜM FERMANI MI?
ZEYTİN üreticileri ve doğa savunucuları, bu yasanın zeytinlikler için “ölüm fermanı” anlamına geldiğini belirtiyor. Torbalı’da binlerce ailenin geçimini sağladığı zeytincilik, bölge ekonomisinin temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor. Ancak madencilik izinlerinin genişletilmesiyle birlikte bu alanlarda doğa tahribatının önüne geçilemeyeceği düşünülüyor.















