Birer ay arayla bulundular, kimlikleri hâlâ meçhul
Torbalı’da 2008 yılında birer ay arayla bulunan iki kadın cesedi, aradan geçen yıllara rağmen hâlâ kimliklendirilemedi. Emniyet güçleri ve jandarma tarafından yapılan tüm araştırmalara, gelişen teknolojik imkânlara ve kayıp başvurularına rağmen, cesetlerin kime ait olduğu ya da ne şekilde öldürüldükleri hâlâ bilinmiyor.
JANDARMA Genel Komutanlığı’nın resmi internet sitesindeki “Sahipsiz ve Kimliği Belirsiz Cesetler” bölümünde yer alan bilgilerde, cesetlerin kimlikleriyle ilgili bugüne dek hiçbir bulguya ulaşılamadığı görülüyor. Her iki cesedin de kadın olduğu belirlenirken, cesetlerin bulunuş şekli ise olayın vahametini gözler önüne seriyor.
BELDEN YUKARISI YOKTU
İLK olay 20 Ekim 2008 tarihinde Subaşı yakınlarında meydana geldi. Selçuk yolu üzerindeki Tulum Dağı yakınlarında plastik hurda toplayan H.Ö. isimli şahıs, çöp poşetine sarılı halde bir ceset buldu. Yaklaşık 26-29 yaşlarında olduğu tahmin edilen, 56-60 kilogram ağırlığındaki kadın cesedinin belden yukarısının bulunmadığı belirtildi. Tahmini ölüm zamanı 17 Ekim 2008 olarak kayıtlara geçerken, cesette işkence izlerine de rastlandı. Vahşice işlenen bu cinayetle ilgili soruşturma Jandarma tarafından sürdürülse de, aradan geçen zamana rağmen somut bir sonuç elde edilemedi.
DAĞLIK ALANDA PARÇALANMIŞ HALDE BULUNDU
İKİNCİ olay ise ilkinden yalnızca bir ay sonra, 25 Kasım 2008 tarihinde Karakuyu Mahallesi’ndeki Gurgur Dağı mevkiinde yaşandı. Dağlık alanda parçalanmış halde bulunan cesedin, 22-25 yaşlarında, 51-55 kilogram ağırlığında, 1.56-1.60 cm boylarında siyah saçlı bir kadına ait olduğu tespit edildi. Yaklaşık 15 gün önce öldüğü değerlendirilen kadının cesedi, yabani hayvanlar tarafından parçalanmıştı. Bu olayda da cesedin kimliği tespit edilemedi.
KAYITLARDA HÂLÂ SAHİPSİZ
HER iki olay da kayıt altına alınarak Jandarma Genel Komutanlığı’nın sistemine işlendi. Ancak 17 yıl geçmesine rağmen cesetlerin kimliklerinin belirlenememesi, olayların üzerindeki gizemi koruyor. Torbalı’da birer ay arayla ortaya çıkan bu iki korkunç olay, faili meçhul cinayet dosyaları arasında yerini alırken, acılı ailelerin kayıp yakınlarının bu dosyalarla eşleşip eşleşmeyeceği ise belirsizliğini sürdürüyor.
