Arıtma sistemi olmayan ve filtreleme yapmadan çalışan sanayi tesislerinde, tarımda hatalı su ve gübre kullanımı nedeniyle akarsular kirleniyor ve koku eksik olmuyor.
TORBALI’DA çevre sorunu her gün biraz daha büyüyor. İlçenin yeraltı suları ve toprağın kirlendiği geçtiğimiz yıllarda yapılan araştırmalarla tescillendi. Fetrek ve Çevlik çaylarından kimyasal atık akıyor. Arıtma sistemi olmayan ya da sistemi çalıştırılmayan sanayi tesisleri; tarımda hatalı gübre ve hatalı su kullanımları nedeniyle Küçük Menderes hızla kirleniyor. Fabrikaların atık sular yeraltı sularına da karışarak kaynak suları içilemez hale geldi.
AKARSULARA AĞIR METALLER VE KİMYEVİ MADDELERDEN OLUŞAN ATIKLAR KARIŞIYOR
KÜÇÜK Menderes’te çevre kirliliği önemli ölçüde nehir yatağına komşu ilçelerdeki sanayi atıkları ve evsel atıklar ile bilinçsiz kullanılan zirai tarım ilaçlarından meydana geliyor. Sanayi tesislerinden arıtılmadan bırakılan ağır metaller ve kimyevi maddelerden oluşan atıklar karışıyor. Akarsulara bırakılan atıkların yoğun olduğu bölgelerde yoğun pis bir koku ortaya çıkıyor. Kokunun hakim olduğu çevreden geçmek zorunda kalanlar pis koku yetmezmiş gibi sinek ve böceklerden kendini kurtarmaya çalışıyor.
KOKUDAN YANINA BİLE YAKLAŞILAMIYOR
KİRLİLİĞİN yoğun olarak evsel atık sulardan, özellikle tekstil, metal, maden, zeytinyağı, süt ve süt ürünleri vs. endüstri tesislerinden ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklandığı anlaşılıyor. İnorganik kirliliğin kaynaktan itibaren sanayi bölgelerinde daha fazla olduğu, küçük sanayi sitelerinin de önemli kirletici etken oluşturduğu gözlemleniyor. Havzada yoğun olarak bulunan mevsimlik zeytinyağı tesisleriyle süt ve süt ürünleri de organik kirliliği önemli ölçüde artırdığı ifade ediliyor. Ayrıca Fetrek Çayı civarındaki büyük ölçekli sanayi kuruluşları, mermer işletmeleri, tekstil fabrikaları, gıda fabrikalarının atıkları nehirlerin suyunun rengini bile değiştirecek ölçüde kirliliğe yol açtığı açık bir şekilde görülüyor. Fabrikaların daha az olduğu yıllarda insanların balık tuttuğu ve çevresinde piknik yapabildiği can suyu olarak adlandırılan akarsulara şimdilerde kokudan yanına bile yaklaşılamıyor.
