Yaz aylarında çocuklarda en sık görülen bulaşıcı hastalıkların başında ishalin geldiğini söyleyen Tınaztepe Torbalı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Yasemin Eroğlu, “Yoğun su ve elektrolit kaybına yol açan ishal, erken dönemde önlem alınmaz ise ciddi sağlık problemlerine yol açabilir” dedi
TINAZTEPE Torbalı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Yasemin Eroğlu, çocuklarda yaz ishalleri konusunda bilgi verdi. Çoğunlukla günde 3’ten fazla sulu dışkılama ishal olarak kabul edildiğini belirten Dr. Eroğlu, “Yenidoğan döneminde günde çok daha yüksek sayılarda(6-7 kez) gaita yapabilirler bu durum normaldir. Ayrıca ishale bulantı kusma, karın ağrısı ve ateş de eşlik edebilmektedir. İshal şayet 14 günden kısa sürüyor ise akut ishal, 14 günden uzun sürüyor ise çoğunlukla uzamış ishal olarak adlandırılır” diye konuştu.
‘AĞIZ KURULUĞU, SIVI VE ELEKTROLİT KAYBINA BAĞLI BİLİNÇ DEĞİŞİKLİKLERİ, BU DURUM UZUN SÜRERSE HAVALE GİBİ BULGULAR GÖRÜLEBİLMEKTEDİR’
İSHAL bulguları hakkında bilgi veren Yasemin Eroğlu, “Çocukların etkilenme derecelerine göre değişmektedir. Hafif sıvı kayıplarında susuzluk ön planda iken orta ve ağır sıvı kayıplarında ağızda kuruma, bilinç değişikleri, şok, elektrolit düzensizliği hatta konvülziyon (havale) gibi bulgular olabilmektedir. Özellikle küçük çocuklar ve bebekler ishal ile kolay sıvı kaybı yaşayabileceklerinden ötürü aileler bu yaş grubunda daha dikkatli olmalıdırlar. Çocuğun ciddi sıvı kaybının olup olmadığını anlamak için aileler şu bulgular açısından uyanık olmalıdırlar. Süt çocuklarında bıngıldak ve göz kürelerinde çökme, ağız içinde kuruma , cilt çimdiklenip bırakıldığında eski haline gelme süresi uzamış ise sıvı kaybının ciddi olduğu düşünülmeli ve hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekmektedir” şeklinde konuştu.
‘AKUT İSHALLER SIKLIKLA VİRÜSLER, BAKTERİLER VE PARAZİTLER SEBEBİ İLE OLUR’
YAZ aylarında özellikle enfeksiyon ajanlarının besinler üzerinde kolayca üreyebildiğini ifade eden Tınaztepe’li Çocuk Doktoru, “Besinlerin saklanılması koşullarına özellikle dikkat etmek gerekmektedir. Çocuklar bu besinleri tükettikleri zaman çok kolay bir şekilde ishal olabilmektedirler. Bunun için özellikle sıcak havalarda uzun süreli dışarıda beklemiş olan gıdaların tüketilmemesi gereklidir. Özellikle ishal yapabilecek besinler süt, krema,mayonez ve et-kıyma içerikli yiyeceklerdir. Temiz olmayan içme suları da yaz döneminde ishallere neden olabilmektedir. Yaz aylarında çocuklarında çok sevdiği dondurmalar da saklanma koşullarına dikkat edilmez ise ishale sebep olabilmektedir. Yine yaz dönemin de havuz kullanımı da yutulabilen kirli sular sebebi ile ishale yol açabilmektedir. İshale yol açan virüsler arasında en sık etken rotavirüslerdir. Bulaşıcılığı çok kolay olup eşya yüzeylerinden bile bulaşabilmektedir. Özellikle süt çocukluğu döneminde önemli sonuçlar doğurabilmektedir. bebeklik döneminin erken aylarında rotavirüse karşı aşı uygulanabilmektedir” açıklamasında bulundu.
İSHAL TEDAVİSİ İLE İLGİLİ DE BİLGİLENDİRMELERDE BULUNDU
İSHAL tedavisi ile ilgili de bilgilendirmelerde bulunan Dr. Eroğlu şunları söyledi: “Aslında sağlıklı çocuklarda gelişen çoğu ishale antibiyotik tedavi gerekmemektedir. Olay kısa süre de kendini sınırlamaktadır. İshal atağı sırasında önemli olan çocuğun ciddi sıvı kaybının önüne geçilebilmesidir. Anne sütü alan bir bebek ise emzirilmeye devam edilmelidir. Daha büyük bir çocuk ise sofra yemeklerini yiyorsa aynı şekilde beslenmesine devam etmelidir. Fakat ciddi sıvı kaybı olan bir çocuk ise mutlaka bir sağlık merkezine gitmelidir. Çünkü bu çocuklar yatırılarak takip edilmeli ve damar içi sıvı verilerek tedavi edilmeleri gerekmektedir. Bazı sebeplere yönelik özel tedaviler gerekebilmektedir. Özellikle bakteriyel ishallerde antibiyotikler ve parazit ile ilişkili durumlarda anti-paraziter ilaçlar tercih edilebilmektedir. Antibiyotiğe bağlı ishaller ve özellikle virüslerle ilişkili ishallerde probiyotik kullanımı ishali süresini ve şiddetini azaltmaktadır. Tedavi de mutlaka yer almalıdır. Ayrıca çinko desteği verilmesi de benzer faydalar sağlamaktadır. Aileler öncelikle ishalin şiddetini ve süresini göz önünde bulundurarak kendilerinin yönetebilecekleri bir durum ise çocuklarına genel destekleri sunmalıdırlar. Sıvı alımını artırmak (bol su ve ayran içirmek), uygun beslenmeyi sürdürmek ( aşırı şekerli ve yağlı gıdalardan uzak durmak patates, muz ,çorba, püre ve pirinç lapası yedirmek ) gibi, fakat çocukların bilinç durumunda değişiklik, ağız kuruluğu, göz kürelerinde çökme, el ve ayaklarda soğukluk gibi durumlar görüldüğünde ve ağızdan yeterli beslenmenin sağlanamadığı hallerde acilen doktora başvurmaları gerekmektedirler. İshale karşı öncelikle kişisel temizliğimize dikkat etmeliyiz, ellerimizi sık olarak yıkamalıyız, nerde nasıl üretildiğini bilmediğimiz güvenilir olmayan gıdaları asla tüketmemeliyiz. Paketlenmiş ürünleri şayet tüketecek isek muhakkak üzerinde yazılı olan son kullanma tarihlerine dikkat etmeliyiz.”













