Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Torbalı İlçemizde de yaz boyunca Millî Eğitim Bakanlığının ‘Telafide Ben de Varım’ projesi kapsamında öğrenci, öğretmen ve velilerimize yönelik çok güzel etkinlik çalışmaları yürütüldü. Bu çalışmaların hiç şüphesiz en önemlisi pandemide evlerine kapanan, yüz yüze eğitimden mahrum kalan öğrencilerimiz için olanlarıydı.
TORBALI ilçemizde neredeyse her okulda yaz süresince akademik, sosyal, sportif, serbest etkinliklerle çocuklarımız okul ortamlarıyla buluşturuldu. Muhakkak ki, her okulumuzda yaz dönemi etkinlikleriyle ilgili dikkat çekici tablolar, unutulmaz anılar, yaşanan pek çok örnek olaylar vardır. Okullarımızı ziyaretlerimiz esnasında gerçekten takdire şayan, bizleri duygulandıran güzel tablolara bizzat şahit olduk. Kelimelere dökülmesi ve tarifi mümkün olmayacak güzellikte tablolardı bunlar. Okullarımızdan bu güzel çalışma örneklerine dair öyküler geldikçe paylaşmak arzusundayız.
İLK olarak bize bu konuda dönüş yapan TÜGVA Torbalı Ortaokullar Yaz Okulu oldu. Etkinlik çalışmaları için Şehit Onbaşı Mustafa Eser İmam Hatip Ortaokulu’nu, Halk Eğitim, Hayat Boyu Öğrenme, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz desteğiyle aktif hale getiren TÜGVA, geniş etkinlik yelpazesiyle çocuklarımıza hizmet verdi.5 temmuz 2021 de başlayıp, 20 ağustos 2021 tarihine kadar devam eden Futbol, Basketbol, Voleybol, Okçuluk gibi sportif faaliyetlerin yanı sıra Temel Dini Bilgiler, Kuran-ı Kerim, Peygamberimiz ‘in Hayatı gibi derslerin verildiği kursa 4.sınıftan başlayarak 8.sınıftan mezun olan öğrencilerin de içinde bulunduğu toplamda yüzün üzerinde öğrenci iştirak etti.
TÜGVA koordinatörü, aynı zamanda Beden Eğitimi Öğretmeni olan Ramazan Kurt, kendisiyle yaptığımız söyleşide yaz okulu çalışmasıyla ilgili şu güzel örnekleri paylaştı: “Altı haftadır süren kursumuzda çocuklarımızda olumlu yönde gözle görülür gelişmeler oldu. Dini, milli, manevi değerler konusundaki hassasiyetimizi onlara da aktarma konusunda başarılı olduğumuzu ümit ediyorum. Bu süreçte yaşadığım iki olayı anlatmak isterim. Okçuluk eğitimi sürecinde Milli Okçumuz Mete Gazoz Tokyo 2021 olimpiyat oyunlarında altın madalya kazanıp şampiyon olunca herkes gibi biz de çocuklarımızla birlikte çok mutlu olduk. Bu olayın benim için daha özel olan yanı ise sporculuk yıllarımdan Mete Gazoz’un anne ve babasıyla tanışmam ve Mete ‘nin okçuluk sporuna başladığı ilk yıllarda (11 -12 yaşlarında) Mersin İlindeki Türkiye Okçuluk Federasyonu Gelişim Kampında hocalığını yapmış olmamdı. Bu durumu çocuklarla paylaştığımda okçuluğa olan ilgileri daha da arttı. Paylaşmak istediğim diğer olay ise; Futbol kursumuzu yaptığımız yer ve saatte bizim etkinliklerimizin başlamasından önceki günlerde mahallenin çocukları ve gençleri top oynuyorlardı. Evim bu alana çok yakın olduğundan onları sık sık görürdüm. Maalesef bu çocuklar birbirleriyle kaba diyaloglar kuruyorlar, küfürlü konuşuyorlar, kavgalar ediyorlardı. Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Cafer TOSUN ‘un tavsiyesiyle kurs saatlerini çocukların güneşten etkilenmeyecekleri saatlere almamızla birlikte bu çocukların oyun zamanıyla bizim etkinlik saatlerimiz çakıştı. Kurs saatleri onların serbest oynadıkları saatlere denk gelince hem onların mahrum kalmaması hem de onlara da faydalı olabilme düşüncesiyle o gruptaki çocukların tamamını kendi etkinliklerimize dahil ettik. Onlarla kurduğumuz müspet iletişim sayesinde doğru tavır ve davranışların nasıl olması gerektiğini anlattık. Geldiğimiz noktada çocuklarımız kavgasız, gürültüsüz, nezih bir ortamda spor yapmaya devam ediyorlar. Bu kazanım bizim için büyük bir mutluluk.”
TÜGVA ortaokullar yaz kursunda Temel Dini Bilgiler dersine giren Hülya Sütgibi ise: “İlk öğretmenliğim, ilk heyecanım, ilk tecrübem…Derslerimize katılan sekizinci sınıf düzeyinde bir kızım vardı. Annesi O’nu sosyalleşsin, insanlarla iletişim kursun, bilgisayar bağımlılığından kurtulsun, bir şeyler öğrensin diye zorla kursa dahil etmişti ve bu durumla ilgili beni de bilgilendirmişti. Amacım bütün öğrencilerimde yapmak istediğim gibi O’nun da hayatına dokunabilmekti. O ’nu tüm etkinliklere sevdirerek dahil etmeye çalıştım. Çeşitli görevler verdim. Öğrencim, konuşkan, fikirlerini rahatça ifade edebilen, arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle, ailesiyle sağlıklı iletişim kuran bir çocuk haline geldi. Anne; kızımı zorla gönderdiğim kursa, kızım şimdi koşarak geliyor, çok şey öğrendi ve sosyalleşti diyerek memnuniyetini ifade etti. Bundan ben de büyük mutluluk duydum ve öğretmenliğin ne kadar değerli bir meslek olduğunu bir kez daha anladım. Daha nice nice insanların hayatına dokunabilmek için bu göreve dört elle sarılmak istiyorum.” şeklinde konuştu.
BİR diğer eğitimci Meryem Çınarlı ise: “Yaz Dönemi TÜGVA ortaokul programında öğrencilerimiz, mahremiyete saygı, adap ı muaşeret, medya okuryazarlığı derslerinde farkındalık kazandı. Sağlığa zararlı yiyecek ve içeceklerin tüketimi en aza indi. Toplum içinde özgüven eksikliği yaşayan öğrencilerimiz Tiyatro ve Drama çalışmalarıyla özgüven kazanıp, söz hakkı almaya başladılar. Bütün öğrencilerimiz Kuran ı Kerim, Hadis, Sünnet i Seniyye konusunda bilgi edindiler. Eğlenerek öğrendikleri bir yaz programı oldu” dedi.
FİGEN Dağ adlı öğretmenimiz yaşadığı bir anıyı şöyle anlattı: “Kursumuzda zaman zaman kitap okuma etkinliği yapıyorduk. Bir öğrencim ben kitap okumayı sevmem diyerek okumaya karşı isteksiz davrandı. Ben de O’na, boş çuval dik durmaz, hayatta başarılı olmanın, insanlığa faydalı işler yapmanın yolu okumaktan geçer dedim ve kitap okumayı cazip hale getirecek çalışmalar yaptım. Etkinliğimizin sonunda öğrencimin kitap okumaya karşı ön yargısı silindi ve artık severek kitap okuduğunu ifade etti. Bu ve buna benzer çok güzel geri dönütlerimiz oldu.”
“TELAFİ de Ben de Varım” diyerek yaz döneminde çocuklarımız için faydalı etkinlikler yapan tüm okullarımızı ve Sivil Toplum Kuruluşlarını, Torbalı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak can u gönülden tebrik ediyoruz.
