SON DAKİKA
Reklam Kodu r004Reklam Kodu r004
Reklam Kodu r004Reklam Kodu r004

Köşe yazarı Muhittin Cengiz yazdı… “Acı Gerçek!”

Bu haber 06 Kasım 2023 - 14:57 'de eklendi.

Torbalı Basın Birliği yazarlarından Muhittin Cengiz “Acı Gerçek!” başlıklı bir yazı kaleme aldı…

Düşünün ki bir balon sepetindesiniz. Bazen öyle bir şişirirler ki balonunuzu etrafınızdakiler, şaşırırsınız kendinizi, kaybolur kontrolünüz, kaybolur ve havalanmaya başlarsınız. Siz havalandıkça da onlar şişirirler, siz havalanırsınız, derken…

Bu havalanmayla balon sepetinde eşitlerinizden yükseklerde, onları küçük görmeye başlarsınız çıktığınız farazi yüksekliğe bağlı olarak. Ne kadar havalanırsanız o kadar görürsünüz küçük onları.

Patlayacaktır balonunuz çıkınca belli bir yüksekliğe elbette, neticede doludur hava ile içi, patlamaması mümkün mü? Düşeceksiniz yere her bir parçanız bir yerde, bulana aşk olsun o zaman parçalarınızı.

İşin garibi yükseldikçe şişirilmiş balonunuz, görürsünüz aşağıdakileri kendi büyüklüklerinden daha küçük. Onlar mı küçülmüştür yoksa siz mi? Bunu elbette bilemeyiz biz. Siz zannedersiniz ki yukarıdan baktıklarınız küçülmüştür. Oysaki bakılan yere bağlıdır bu.

İstersiniz ki hesap versinler her yaptıklarında size, öyle ya siz onlardan daha yüksektesiniz ve onlara hâkimsiniz! Bazen öyle büyütürsünüz ki gözünüzde kendinizi, sanki etrafınızdakilerin patronu siz siniz. Oysaki daha dün çocuktunuz, onların yanındaydınız ve veriyordunuz hesap onlara, bugün hesap sorar ve tehdit eder hale geldiniz onları, en yakınınızdakileri. İnsan kendini neden bu kadar önemser ki ne görür kendinde diğerlerinden gayri, üstün. Belki kendinde fazla olduğunu zannettiği şey ağırlıktır. Olumsuzluktur kendisi için bu ağırlık.

Bunun farkında mısınız yoksa şişen balonunuz sizi yoldan çıkarmış da bizim haberimiz mi olmamış.

Ey hayat sen neymişsin meğer! Bizi öyle şişiriyorsun ki bazen benzemeye çalışıyoruz kurbağa gibi öküze. Ama kurbağa; olabilir mi öküz büyüklüğünde, ama yine de olmak ister öküz büyüklüğünde… Öykünür ona …

Ayırır mıyız birlemeyi savunurken insanları, neye hizmet ederiz onların adına, her aptal gibi dürüst ve namuslu… Bazı horozlar öttükleri zaman sabah oldu güneş doğdu zannederlermiş.

İnsanın düşüncesinin akışı tutu mu geçilmiyor önüne. Ama bir de başlarsa düşünmeye bulamıyor düşüncesinin ucunu bir türlü.

Birimize demesinler ki şu yerin başısın, ya da şu yer de senin köşen olsun. O zaman tutana aşk olsun bizi.

Yeni memurum Çankırı da; o zamanlar kendilerini şimdi çok önemli görenler gibi görüyorum kendimi çok önemli. Yanımızda Şube müdürümüz bizden en az 15 yaş büyük – vefat etti Allah rahmet etsin-. O da yapısı gereği çok mülayim, geldi bizim başımızda. Gittik bir fabrikaya, fabrika alet makine yapıyor. Devletin verdiği güç ile kontrol edip denetleyeceğiz. Girdik Fabrika Sahibinin odasına. Şube müdürümüz biraz da yapısı gereği oturdu süklüm püklüm fabrika sahibinin odasında koltuğun ucuna. Ama biz daha çok genciz ve kılıcımızın hem önünün hem de arkasının kestiği bir dönem. İstedik adamdan projelerini ve diğer evraklarını. Denetleyeceğiz fabrikayı.

Öyle pervazsız davranmışız ki, daha sonra anladım durumu. Adam bizim o pervazsızlığımıza bir ders vermek için olsa gerek. Açtı projeyi önümüze ve imza atılan hanesini gösterdi, aynen şöyle dedi bakarak gözümüzün içine “Beyler; bakın bu bir proje burada bir Makine Mühendisinin bir de Elektrik Mühendisin imzası var. İşte en alttaki imza da bana ait, zar zor bitirdim ilkokulu. Bu projede benim şu imzam olmazsa bu imzaların hiçbir değeri olmaz. Bu imzaları değerli kılan benim imzam, imzalamasam ben projeyi  yapılmaz proje bu fabrikada, atın çöp kutusuna o zaman, hiç bir önemi yoktur” dedi ve kapattı projeyi. Hiçbir şey söyleyemedik, bize çok ağır bir ders vermişti aslında. Daha sonra da öğrendim ki; Şube Müdürümüz fabrika sahibinin kiracısıymış.  İşte böyle… Neden anlattım bu anekdotu, belki birileri hayatın bu acı gerçeğini hatırlamak ister.

Reklam Kodu r028.Reklam Kodu r029Reklam Kodu r030.Reklam Kodu r031

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.