Torbalı Basın Birliği yazarlarından Feyzullah Turan “Nisan Bir” başlıklı bir yazı kaleme aldı…
31 Mart 2024 Pazar günü İlçemizi yönetecek Şehriemini ve Yerel Meclisin üyelerini seçmek için halkımız sandık başına gidecek.
Görünen o ki; hiç bir dönem görmediğimiz yeni siyasi çalışmalara şahit olacağız.
Daha aday adaylığı sürecinde, Torbalı ilçemiz için söylüyorum, siyasi partiler arenasında kargaşa isteyen zihniyetlere geçit verilmemesi çok sevindirici çok önemli bir gelişmedir. Her siyasi düşünceye sahip, akil insanımızın ve seçmenin uyarısı çok çok faydalı olmuştur.
Şu kesinlikle bilinmelidir. 2024 Yerel seçimleri her zamankinden çok daha değişik bir seçim olacaktır. Torbalı, İzmir’in bir ilçesidir ama hiç bir izmir ilçesinde olmadığı kadar bir özelliğe sahiptir. İlçemiz, çoğumluğu Doğu, Güneydoğu ve Orta Anadolu’dan gelen, tüm bölge insanlarımızın yerleştiği, en az üç nesile ulaşmış, nüfusunun kahır ekseriyeti, İşçi, Esnaf ve Emekli olan, nüfusu hızla artan, bir yerleşim yeridir.
Ayrıca bu seçim öncesi, 30 yıldır yaşadığım ilçemizde, hiç görmediğim kadar bir heyecanı görüyor ve hissediyorum.
Önümüzdeki seçim arenasında, Doğu ve Güney Doğulu olmalarına rağmen, ilçemizde yaşanan tüm kültürlere “Uzak-Yakın” mesafede olan, Aday Adaylarının olması ayrıca dikkat çekicidir.
Dileğim, 1 Nisan 2024 sabahına kadar, hoşgörülü ve samimi seçim ortamı devam eder.
Tüm arıza ve marazları, Sevgili Halkımız “NİSAN BİR” yapar, yeni seçilen yerel yönetimi, sevgi ve saygıyla karşılar, bağrına basar. Tüm Türkiyemize de örnek bir ilçe olur İnşaAllah!
Maalesef, her şeyi kendilerinden menkul bazı aklı evveller, halkımızı kavga ve kargaşa zeminine çekmek için her türlü hünerlerini ortaya koymaya çalışsalarda başarılı olamadıklarını görmekten çok mutluyum.
Bizler, gazeteci ve Köşe yazarları olarak bunlara asla taviz vermemeliyiz. Bunları ifşa etmekten asla geri durmamalıyız.
Hoyratlık ve karşısındaki Gayretkeşliğin asla ön plana çıkmasına izin vermemeliyiz.
Kronik çıkar hastalığının pençesinde kıvranan bu aklı evveller, hiç vakit kaybetmeden, hastalıklarına çare olacak sözde yeni hekimler arayacaklar,
yeni stratejiler geliştirmeye ve yeni ağa babalarını karşılamaya hazırlanacaklardır. Bizler de gazeteciler olarak bunları her seferinde ifşa etmekten imtina etmeyeceğiz. Birilerinin her şeye rağmen arkasında durduğu sanılanların, bugünlerde yeni pazarlar ve yeni adresler aradığını, halkımızın büyük çoğunluğu konuşuyor, bizlerde görüyor ve duyuyoruz.
Benim şahsen, aklı başında, hoşgörü sahibi olan hiç kimseye en küçük incitici bir sözüm olmaz, olmayacaktır. Ancak, kendi çıkarları için halkımıza zarar verecek stratejiler üretenleri de ifşa etmekten geri durmayacağım. Zaten, saygısızlığa, Suistimale, sokağın ve Cehaletin beni yönetmesine asla taviz vermediğimi, beni tanıyan “Dost – Düşman” herkes bilir.
Buda benim mezara kadar belirlediğim hayat çizgim ve stratejimdir.
Gelelim işin özüne,
Öncelik, Aday adayları içinden seçilecek Belediye Başkan adaylarıdır. Onları seçecek de Parti Genel Merkezleridir.
Meclis üyeliği Aday Adayları arasından veya hiç Aday adayı mürecatı yapmamış olsalar bile, Başkan adayları, kendi Meclis üyelerini ilçe teşkilatı ile birlikte seçeceklerdir.
(Başkan adayı ve Meclis üyeleri belirlenmesinde benim öngörüm, sadece Cumhuriyet Halk Partisinde sorunlar yaşanabilir.)
Bana göre istişareler ve temayül yoklamaları, formaliteden öteye gitmeyen seçim öncesi, halkı ve seçmeni etkilemeye yönelik siyasi hareketlerdir.
Halkımıza hizmet için gelecek olan Başkan ve Meclis üyeleri her zaman biz gazetecilerin ve Köşe yazarlarının radarında olacaklardır.
Başkan ve Meclis üyelerinde aranması gereken öncelikli kriterler,
*İlçe halkını sevmek,
*Halkının esenliğine öncelik vermek,
*En iyi hizmeti verebileceğine,
samimi olarak inanmak,
*Her hal ve şartta, sağlam, Milli ve Ahlâki bir duruş sergilemek.
*Vizyon sahibi ve İdealist kişiler olmak
Her seçeceği vizyon sahibi olamayabilir ama cibilliyet sahibi, sağlam duruş sergileyen bir kişiliği olmalıdır.
İlçe Halkımızın, kahır çoğunluğu, Milli Şuur ve İslam Ahlâkının içinde saf tutularak duruş sergilenmesinden yanadır. Benim gönlümde, aynı safta yer almaktan yana olsada, ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu tartışmak, hüküm yürütmek haddimin ve yetkimin dışındadır. Ha! Bu safta durmaya itiraz edenlere de hoş görü ile bakılmasından ve saygı duyulmasından yanayım.
İtirazı olanlarla bile fikri mücadelenin yapılması taraftarıyım, kin ve nefret duygusunun, Torbalı halkını teslim almasına şiddetle karşıyım.
Çanakkalede ve Kurtuluş savaşında, Milletimizin binlerce evlâdını şehit eden, İngiliz, Yunan, İtalyan, Fransız vb. Milletler ve Devletlerle dünyayı yönetebilmek için dost ve Müttefik olabiliyorsak, Yaşadığımız yeri yönetebilmek için kardeşler, doğrularda çok daha kolay birleşebilmelidirler.
İyilik ve kötülük akıl sahibi insan için değer kazanan ve kaybeden bir vakıadır. İnancı, siyasi görüşü ve ideolojisi için duruşunu ortaya koymuş kardeşlerimizin önünün açılması demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olmalıdır.
İtirazım, ortada gezen ve her gün yazı tura atan meşrebi ve mezhebi anlaşılamayan, çıkar virüsü bulaşmış, her an inancını, siyasi görüşünü, ideolojisini ikinci plana iten çıkarcılara ve onların oluşturduğu gruplaradır.
İlçe halkımız, hiç umulmadık bir zamanda, İlçeyi yönetenler ile yönetmeye talip olanlara, gerekli mesajları zaten verir ve vermektedir.
Yıllardır, İnatla söylüyor ve yazıyorum, “Babasına söverek, evlâdını kazanamazsınız”
Hamaset ve duygu zehirlenmesinden kurtulamayanlar, KOR’un yakan yüzünü görür, aydınlatan yüzünü göremez, sorunlara sağlıklı çözüm üretemezler.
Şunu çok iyi bilmeliyiz, bir partinin adayı başkan olsa bile, Belediye Meclisinde değişik partilerin temsilcileri bulunacak ve İlçemizi birlikte alacakları kararlar ile yöneteceklerdir.,
Aklımızı ve yüreğimizi ortaya koyarak nefsimizi terk etmeliyiz.
En çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, halkın “Ayrı görüşlere sahip olsanızda, Torbalı için bir ve beraber olun” mesajını iyi okumalıyız.
Samimiyeti ve hoşgörüyü ön plana çıkarıp evrensel değerler ile yerel değerlerimizi buluşturarak tabularımızı yıkmalıyız.
Öncelikle, Siyasi partilerimizin kıymetli yöneticileri, Halkın Ruh ve Vicdanına girerek, verilen mesajları iyi okumalı, çıkar ve başarı için her “Her şey mübahtır” kirli düşünce tarzına teslim olmamalıdır.
En büyük dileğim,
İlçe Halkımız “Kötünün iyisine” mecbur kalmadan, 31 Mart 2024 seçimlerini “NİSAN BİR” yapmasıdır.
