Gelir düzeyi düşük insanların yardımına mahalledeki küçük esnaflar koşuyor. Hiçbir zaman veresiye defterini kapatmayan esnafları her mahalleye giren süper marketler zora sokuyor.
SOSYAL hayatımızın olmazsa olmazı durumunda olan küçük esnaflar her geçen gün zor şartlara sürükleniyor. Büyük marketler mahalle aralarına bile girmeye başladı. Mahalle aralarına giren bu büyük marketler o bölgelerde sosyo ekonomik yapının bozulmasına neden oluyor. Büyük sermaye grupları mahallelerde büyük gros marketler açmasa da mahalle aralarında küçük zincir marketler açıyor. İstedikleri şey ise tek pazar tek fiyat oluşturmak. Bu büyük firmalara karşı ayakta durmak isteyen küçük esnafların da elini güçlendiren şey veresiye defteri oluyor. Veresiye defterleri mahalle hatta merkezdeki esnaflar tarafından tercih edilmesi vatandaşın bunlardan alışveriş yapmasını artırıyor.
TÜKETİCİ VERESİYEDEN MEMNUN
HER ne kadar çarşı merkezlerinde büyük marketler hınca hınç dolarken mahalle aralarındaki esnaflarda yoğunluk yaşıyor. Özellikle ekonomik düzeyi düşük olan kişilerin başvurduğu veresiyeli alışverişin mahalle aralarında devam etmesi tüketicinin elini güçlendiriyor. Esnaf da veresiye vererek müşteriyi elinde tutmayı başarıyor. Veresiye defterimiz olmazsa işlerimiz daha da sıkıntıya girer diyen Kaplan Market işletmecisi Şehmus Kaplan,”Biz büyük marketlerle aynı fiyat politikasını uygulamamıza rağmen müşterilerimiz genelde onları tercih ediyorlar. Onların büyüklüklerine aldanıp, ya da renkli, camekânlı, şık hallerine kanıp en ufak alışveriş de bile onları tercih ediyorlar. Şuan 3 tane veresiye defterimiz doldu diyebilirim. Tanıdığımız, eşimiz dostumuz ya da ödeyeceğine güvendiğimiz kişilere mecbur borç veriyoruz. Paramız yok dediğinde diğer büyük marketler gibi kapının önüne koymayız. koyamayız” şeklinde konuştu.
GÜLCÜ: ESNAF KOMŞUSUNU GERİ ÇEVİRMEZ
MARKETLER veresiye çalışmadığı için yine küçük esnaflarımızın avantajda olduğunu belirten Torbalı Esnaf ve Sanaatkarlar Odası Başkanı Halil Gülcü, “Maddi durumu yetmeyen vatandaş ilk sıkışıklığında mahallesindeki esnafa gider. Esnaf, dükkânına gelerek alışverişte bulunmuş arkadaşını, komşusunu parası yok diye geri çevirmez, çeviremez. Tabi ki bizler de hipermarketlerde alışverişler yapıyoruz. Onlardan alışveriş yapılmamalı demiyoruz ama kendi esnaflarımızdan bulabileceğimiz ürünleri hipermarketlerde arama telaşına girmemeliyiz.” dedi. Gülcü son zamanlara orta sınıf insanının kredi kartı borç batağına girmesini de bu marketlere bağladı. Gülcü, “Bakkala bir kilo şeker için gittiğimizde bir kilo şeker alır dönerdik. Ama büyük marketlere şeker için girip sepetleri dolduruyoruz. Paramız olmasa kartımıza güveniyoruz” dedi.
