AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, katıldığı TV programında yanan yerlerle ilgili net konuştu. Orman yangınları sonrası turizm bölgesindeki alanların imara açılacağı endişesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada “Bunlarla uğraşırken maalesef çok acı bir şekilde siyasi olarak buralardan bir şeyler çıkarma amaçlı bir takım iddialar ortaya atılıyor. 2019 yılındaki yangından sonra son Başbakanımız Binali Yıldırım orada güzel bir ağaçlandırma kampanyası düzenlemişti. Vatandaşlarımız şundan emin olsun yanan alanların 1 metrekaresi bile imara açılmayacak” dedi.
TÜRKİYE’NİN son dönemde savaştığı afetler hakkında değerlendirmelerde bulunan Kaya, 2019 Ağustos’unda İzmir’de meydana gelen orman yangınları üzerinden değerlendirmelerde bulunarak “imara açma” iddialarına da yanıt verdi. Kaya açıklamasında “Ülkemizin güneyinde yangınlar, kuzeyinde de sel felaketlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Bu tip krizler Türkiye Cumhuriyeti’nin bu tür felaketlerde nasıl canla başla mücadele ettiğini gösterdi. Tartışmaları İzmir’de de yaşadık. 2019’daki yangın sonrasın maalesef yerel yönetimler başta, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereğinde yapılması mümkün olmayan konular ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanı çıkıp ‘Buralar imara mı açılacak’ gibi sözler kullandı. Pek çok hattımızda yangınlar çıkmıştı… Bir yeri söndürüyorsunuz başka bir yerde çıkıyor… Bunlarla uğraşırken maalesef çok acı bir şekilde siyasi olarak buralardan bir şeyler çıkarma amaçlı bir takım iddialar ortaya atılıyor. 2019 yılındaki yangından sonra son Başbakanımız Binali Yıldırım orada güzel bir ağaçlandırma kampanyası düzenlemişti. Vatandaşlarımız şundan emin olsun yanan alanların 1 metrekaresi bile imara açılmayacak” diye konuştu.
İZMİR’DEKİ büyük yangınlar sonrası ağaçlandırma çalışmalarına hız verildiğini ve bu yılki yangınların ardından da aynı şekilde çalışılacağını söyleyen vekil Kaya, “Bunlar bu dönemde yaşanan yangınların olduğu yerlerde de görülecek. 2019 yangını devam ederken İBB başkanı ‘buralar imara açılır’ dedi. Biz yangınla ilgilenirken onların çalışmaları farklıydı. Bir yerde yangın var ve yangın ile mücadele var. Ancak başka arkadaşların başka başka mücadeleleri var. Bu iddialarda bulunan milletvekili arkadaşları orada pek göremedik. İzmir’de Ceyda hanım, Yaşar bey, Cemal bey 13-14 gün o bölgede vatandaşlarımız ile orman teşkilatlarımız, jandarmalarımız ile bir gayret gösterdiler. Bunu yangın olarak söylemek pek doğru değil, bu bir afet. Oradaki hemşerilerimiz görmüştür ki ilgili bakanlıklarımız oradaydı. Bu iddialarda bulunan milletvekillerini oralarda göremedik” ifadelerini kullandı.
4,5 MİLYONLUK ŞEHRİN BAŞKANI YALAN SÖYLEMEMELİ
İZMİR Büyükşehir Belediye Başkan Tunç Soyer’in geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda deprem sürecinde koordinasyon toplantılarına çağrılmadığı yönündeki ifadelerini eleştiren Kaya, “Afetin siyaseti olmaz. Bunu depremde yaşadık. İBB başkanı ayrıca depremi siyasete alet etmek de istedi. Bunları da hep kendi yalanlıyor. Gördük… Deprem sonrası süreçte tam bir koordinasyon sağlamak notasında Büyükşehir ile de bakanlıkla da AFAD ile de büyük bir koordinasyon sağladık. Ama 2-3 gün önce Sayın Soyer çıktı ‘beni çağırmadılar, ben kendi kendime basın toplantıları yaptım, bir kanaldayken bakan aradı ve çağırdılar’ dedi. Biz bunu haberler ve fotoğraflarıyla da koyduk. Deprem günü yapılan toplantıda bakanlarımız ve AFAD müdürlüğümüzün de yer aldığı toplantıda kendisi de vardı. Ben onun yerinde olsam siyaseti yapmayı bir kenara koymayı düşünürdüm. İzmir depremindeki konuları nerelere getirdi… Sayın Valimiz de ben de Rıza Bey Apartmanı’nın oraya ilk ulaşanlardan biriyim. Benden sonra valimiz ve Sayın Soyer geldi. Daha orada zaten bir değerlendirme yapıldı. 31 Ekim sabahı bakanlarımız ile yapılan toplantıda genel sekreter ile Sayın Soyer mevcuttu. O günkü toplantıların ardından da Büyükşehir yetkilisi koordinasyon toplantısında hep yer aldı. Siyasetçi, hele ki İzmir Büyükşehir Belediyesi görevindeki bir kişi kamuoyuna yalan söylememeli. Çünkü sizin söylediğiniz sözler toplumu geriyor. Orada sabah teşekkür etti zaten kendisi. Kendi web sayfalarında bile var. Bu ilk değil, son da olmayacak. Ben onun yerinde olsam bu kadar yalanın yüzüne çarpıldığı noktaya düşsem kamuoyuna çıkıp özür dilerdim. Aklı başka yerdeydi sanırım o anda. Belgesi ve haberi ile koyuyoruz. Konu deprem… Partiler üstü bir duruş ortaya koymak lazım. İl başkanlığımıza gitti ve kendi kendini yalanladı. Bu şekilde CHP’li milletvekilleri de taca çıkmış oldu. Sorumluluk makamındaki siyasetçilerin ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kamuoyuna yanlış bilgi vermemesi lazım… 4,5 milyonluk şehrin başkanı yalan söylememeli” dedi.
