nsanların zorlaşan ekonomik koşullarda elinde bulunan arabanın kıymetini daha iyi anladığı, servisler yerine sanayi sitelerindeki oto tamircilerine giderek aracının bakım ve onarımını yaptırdığı gerçeği ortaya çıktı
SON dönemde iyice zorlaşan yaşam şartları, araç sahiplerinin araçlarını yenileme hayallerini yıktı. Arabasını yenilemeye çalışanlar da fiyatı meçhul olmak üzere altı ay sonrasına gün alarak yeni bir arabanın sahibi olma yoluna gidiyor. İnsanların zorlaşan ekonomik koşullarda elinde bulunan arabanın kıymetini daha iyi anladığı, servisler yerine sanayi sitelerindeki oto tamircilerine giderek aracının bakım ve onarımını yaptırdığı gerçeği ortaya çıktı. Bu durumda oto tamircileri de artan iş yükü nedeniyle randevuyla araba tamir etmeye başladı.
İNSANLAR ARTIK ÜÇ YILDA BİR ARABASINI DEĞİŞTİREMİYOR
TORBALI’DAKİ oto tamircileri, sanayi sitesinde işlerin, beklentilerin ve tahminlerin üzerinde olduğunu söyledi. Piyasada sıfır araba sıkıntısı yaşandığını, mevcut sıfır araçların da çok pahalı olduğunu anlatan ustalar, “Pandemiyle birlikte başlayan otomobil üretimindeki kriz, henüz bitmiş değil. Sıkıntı bir yıl öncesine göre biraz azalma olmasına rağmen sıkıntılar devam ediyor. İnsanlar daha önceki yıllarda, iki-üç yıl kullandıktan sonra arabalarını yenilerdi, sıfırını alırdı. Araçlarının 10 bin, 20 bin kilometre bakımlarını da servislerde yaptırırlardı, bize pek uğramazlardı. Arabalarını değiştirdiklerinde, yani sıfır aldıklarında, yine servislerde bakımlarını yaptırıyorlar, bu da bizim işlerin azalmasına yol açıyordu” dedi. Artık o devrin değiştiğini, sıfır arabaya çeşitli sebeplerden dolayı erişemeyen vatandaşların sanayi sitelerine yollarının daha fazla düşmeye başladığına dikkat çeken ustalar, şu değerlendirmelerde bulundu: “Sıfır kilometre araç bulmak, hangi marka, hangi model olursa olsun, artık çok zor. Sıfır bir araba için altı ay bekleyen var. Araba geldiğinde, iki kez zamlanmış fiyatı da kabul etmek zorunda kalıyor. Vatandaş en azından bu kriz dönemi bitinceye kadar, elindeki arabayla sorunsuz yaşamanın hesabını yapıyor, aracının kıymetini çok daha iyi biliyor. Bakımlarını ihmal etmiyor. Son zamanlarda bu anlayıştaki vatandaşlarımızın sanayi sitelerine olağanüstü ilgisi nedeniyle iş yükümüz bir hayli arttı. Eleman sıkıntısını da aşamayan esnafımız, haklı olarak randevuyla araç kabul etmeye başladı. Randevulu sistem bir süredir mecburen uyguladığımız bir sistem. Üç gün, bir hafta sonrasına randevu veren tamircilerimiz var.”
SANAYİ SİTESİNDE 10 BİN BAKIMIN İŞÇİLİK ÜCRETİ 600-800 LİRA
SANAYİ sitelerinde işçilik ücretlerinin, yetkili servislere göre çok daha düşük olduğuna vurgu yapan İzmir Oto Tamircileri Esnaf Odası Başkanı Necdet Heppekcan, bu konuda açıklamalarda bulundu: “Tamir bakım masrafları arttı ama bizim işçilik ücretlerimiz yedek parça kadar artmadı. Tamirci esnafını en çok rahatsız eden şey, yedek parça fiyatlarının füze gibi fırlamış olmasıdır. İnanın bizim işçilik ücretimiz, yedek parça fiyatının yanında sönük kalıyor. Yedek parça çok yüksek olunca, bizim esnafımız da işçilik ücretini mümkün olduğunda aşağıya çekmek zorunda kaldı. Mesela bugün bir yetkili servise arabanızı 10 bin bakımına götürdüğünüzde, en düşük segmentteki bir araba için bile ödeyeceğiniz ücret 5 bin liradan başlıyor. Bu rakam bazı marka ve modeller için 10 bin liraya, hatta 15 bin liraya kadar gidiyor. Hele hele 30 bin, 60 bin bakımlarında rakamlar kat kat fazla oluyor. Oysa oto sanatkarları, yedek parçayı yetkili servisler gibi değiştirmektense onu tamir ederek çalışabilir, kullanılabilir hale getirmeyi tercih ediyor. Bu da araç sahibinin cebinden daha az para çıkması demektir. Oto tamirci esnafının, 10 bin bakım için aldığı işçilik ücreti 600 ile 800 lira arasıdır. Yağ, filtrelerle bu rakam 2 bin lirayı anca bulur. Esnafımızın daha makul fiyattan iş yapıyor olması, zaten ekonomik sıkıntı içinde olan yurttaşlarımızın araçlarını sanayi sitelerine götürmeye zorladı. İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz, tamirci esnafına yaradı, diyebilirim.”
