AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, kamuoyunda ‘İzmir’in Çernobili’ olarak bilinen Gaziemir’deki radyoaktif atıkların olduğu kurşun fabrikasının temizlenmesi süreci konusunda açıklamalarda bulundu. Kaya temizlik sürerken açılan davaya dikkat çekerek “Buranın kirlenmesinden rahatsız olanlar, temizlik çalışmalarını mahkemeye taşıdılar ama alengirli ilişkiler de var. Kendine çevreciyim diyenler, kirlilik üreten bir firmanın danışmanlığını, avukatlığını yapıyor. Bunları bilmiyordum” dedi
AK PARTİ İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.Programın gündeminde kamuoyunda ‘İzmir’in Çernobili’ olarak bilinen Gaziemir’deki radyoaktif atıkların olduğu kurşun fabrikasının temizlenmesi süreci ele alındı. Şirket tarafından yürütülen temizlik çalışmalarını yakınan takip eden AK Partili Kaya, temizlik aşamalarında hangi metotların uygulandığını da aktardı.Alanı temizlemekle yetkili olan Ekovar Şirketi’nin “alanın yüzde 92’sinin temizlendiği” yönündeki açıklamasını değerlendiren Kaya, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık’ı önceki dönem Gaziemir belediye başkanı Halil Arda’nın arazide yaptığı “Duran Adam” eylemi üzerinden gönderme yaptı.
“DURAN ADAM”LAR “YOL VEREN ADAMLAR” OLDULAR
KAYA açıklamasında “Duran adam sonra durmadı. Biz onların Duran Adam değil orayı kirleten adamlar olduğunu ispat ettik. Hem Çevre Mühendisleri Odası’nın o dönemki temsilcilerinin hem dönemin belediye başkanının bu tesise İzmir Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla ruhsat verilip yolunun açıldığı ispat olunca Duran Adam’lar ‘yol veren adamlar’ oldu. Şimdi ne Tunç Soyer kaldı ne de diğer ilçe belediye başkanı kaldı. Bu gerçeklikle karşılaşınca durdular zaten” dedi.
İŞ BİTİMİNDE DENETLEME KURULU İNCELEME YAPACAK, TEMİZLENİP TEMİZLENMEDİĞİNİ İNCELEYECEK
ALANIN temizlik sürecinden de bahseden Kaya, “Bu firma burayı kirletmiş ve bedelini ödemesi lazım. Cumhuriyet tarihinin en büyük ceza kesildi bakanlık eliyle… Firma burayı kirlettiğinde bakanlık burayı kamulaştırsın, bir de burayı kirletene para versin diyenler oldu. Üzerine bir de onere edelim, bravo yani. Biz de ‘firma burayı temizleyecek, bedeli ne olursa olsun temizleyecek, kamu bütçesinden 1 lira para çıkmayacak’ dedik. Firma kendisine yol veren adamlarla yolu ayrıldıktan sonra, kamuoyu da bu konuda mutabık olduktan sonra bu işin temizlemesi noktasında çalışma başladı. Bu çalışma özel bir firmaya verildi. Bu süreçle ilgili devlet kurumlarınca ayrı ayrı inceleme birimleri kurdu. Bu hassas bir süreç. Radyoaktif atık var, kimyasal atık var. Bunların ayrı ayrı incelenmesi gerekiyordu. Bakanlık ve Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAG) ayrı ayrı çalışma yaptı. Ayıca denetleyenleri de denetleyecek bir mekanizma olan denetleme kurulu kuruldu. Temizlik süreci için 4 aşamalı denetim mekanizması oluşturuldu. Çevre ile ilgili AK Parti döneminde mevzuatta çok önemli gelişmeler oldu. Gelinen noktada şu an yüzde 92’si temizlenmiş. Radyoaktif atık da şu anki çalışmalar içerisinde kalmadığını açıkladı firma… Bununla bitmiyor bu iş… Bu noktada Çevre, Şehircilik Bakanlığı ile denetleme kurulu tamamen iş bittiğinde arazinin yüzde 100 temizlenip temizlenmediğini tekrar inceleyecek” dedi.
BAKANLIK VE VALİLİK BİLGİLENDİRME YAPACAK
GAZETECİ Fatih Yapar’ın “Firmanın yaptığı işler de Türkiye’nin en üst düzey kurumları tarafından denetleniyor” demesi üzerine AK Partili Kaya, “Denetleyen de denetleniyor. Öyle bir yapı burada var. Hassas bir süreç… Hem bakanlığı hem nükleer düzenleme kurulunu bu noktada tebrik ediyorum. İzmirli hemşerilerimizin hassasiyetini onlar da taşıdılar. İşin sonuna geldik. İş bitiminde sondaj kazıları yapılacak. Herhangi bir radyoaktif madde kaldı mı ölçümleri yapılacak. Bunlar hakkında bakanlık ve valilik tarafından bilgilendirmede yapılacak” şeklinde konuştu.
MAHKEMEYE TAŞIDILAR AMA ALENGİRLİ İLİŞKİLER DE VAR
ALANDA temizlik süreci başladığında bazı sivil toplum kuruluşlarının açtığı davaya da değinen Kaya, “Alan temizlenmeye başladı, maalesef en çok sesi çıkan bu İzmir düşmanı marjinal gruplar oldu. Temizlik süreci ile ilgili dava açtılar. Burası kirlenmiş, temizlensin diyorsunuz ama üstüne dava açıyorsunuz. Bu nasıl bir yaklaşım? Buca Cezaevi’nde açılan davalar gibi… Baro’nun cezaevi kalkmasın diye dava açtığı dünyada örneği yoktur. Açtılar. Buranın kirlenmesinden rahatsız olanlar, temizlik çalışmalarını mahkemeye taşıdılar ama alengirli ilişkiler de var. Kendine çevreciyim diyenler, kirlilik üreten bir firmanın danışmanlığını, avukatlığını yapıyor. Bunları bilmiyordum. Çok çevreci diye gördüğüm isimlerin arkasında çok farklı şeyler çıktı. Çok değişik ilişkiler var bu ağda. İzmirimiz için önemli olan şuydu; burayı temizleteceğiz ve bedelini ödeteceğiz dedik. Bugün temizlendi ve kamudan 1 lira kaynak çıkmadan iş tamamlanıyor. Vatandaşlarımız kamuoyunda İzmir düşmanı yapılara inanmasınlar. Bir sözüm de Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık’a; valimiz orada, çevre bakanlığımızın il müdürlüğü orada… Takılma bunların peşine… Senden önceki başkan takıldı, bak nerede şimdi” şeklinde konuştu.
YAPILAN İŞTE BOŞLUK BIRAKMAYACAK BİR YAKLAŞIM VAR
GAZETECİ Fatih Yapar’ın “atıklar çimento fabrikalarına gidiyor diye bir iddia ortaya atıldı” demesi üzerine AK Partili Kaya şunları söyledi: “Gerçek dışı, hoş olmayan şeyler bunlar. Araçların gittiği, geldiği yerlerde kameralarla kontrol var. Yapılan işte boşluk bırakmayacak bir yaklaşım var. O alan içinde radyoaktif yada kimyasal atığın dökülmesi mümkün değil . Oradan ilk çıktığın anda ölçülüyor, çıkan madde ölçüme göre sınıflandırılıyor, radyoaktif yada kimyasal atık varsa gideceği yer belli… Torbalı’da bir şey oldu. Çevre, Şehircilik Bakanlığımız hemen orada bir aksiyon aldı ve gerekli cezalar kesildi. Gaziemir’in belediye başkanı bizim değil marjinal grubun söylediklerine bakıyor. Vali beyden, çevre şehircilikten bilgi alırsın. Gaziemir belediye başkanı, genç belediye başkanlardan değil bildiğim kadarıyla… Bunu yapmasın, bilgileri alsın, kendileri de somut verileri görünce ifadelerini değiştirecektir”
