Dentapolis Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Protez Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Selim Bilgin, çocuk ya da erişkin farketmeksizin kişinin düzgün dişlere sahip olmasının beden ve ruh sağlığı açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Doç. Dr. Bilgin, dişlerin sadece yemek yemeye ya da gülümsemeye katkı sağlayan birer organ olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.
ERTUĞRUL Mahallesi Hamam Sokağı’nda hizmet veren Dentapolis Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Protez Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Selim Bilgin, çocuk ya da erişkin farketmeksizin kişinin düzgün dişlere sahip olmasının beden ve ruh sağlığı açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Dişlerin sadece yemek yemeye ya da gülümsemeye katkı sağlayan birer organ olarak görülmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Bilgin, diş yapısındaki bozukluğun kişinin düzlemini hatta ayakları etkilediğini ifade etti. Doç. Dr. Bilgin, “İnsanlarda dişler, sindirim sisteminin başlangıcı olan ağızda bulunan ve ana işlevi besinlerin mekanik sindirimini sağlamak olan organlardır. Mekanik sindirimin yanı sıra sesin söze dönüşmesi işlevinin de vazgeçilmezidir. Dişlerimizin daha ön planda bir görevi daha vardır. Bu da en fazla görünen ve etkili işlevlerinden biridir. Dişlerimiz, sosyal hayatta görünümümüzü belirleyen, kişiliğimiz ve hatta o anki ruhsal durumumuz hakkında bilgi veren organlarımızdır. Bu sebeple diş sağlığımız ve diş estetiğimiz son derece önemlidir. Dental estetiğin son dönemlerde önem kazanmasının da sebebi işte budur” dedi.
‘AYAKLARIN YERE YAPTIĞI BASINÇ VE AYAKLARIN TEMASI DA DENGELİ OLMALIDIR’
TECRÜBELİ Diş Hekimi Doç. Dr. Mehmet Selim Bilgin, insanların sinirlendiklerinde genellikle dişlerini sıktıklarını ya da gıcırdattıklarını hatırlatarak, burada oluşan basıncın vücudumuza yansıdığını vurguladı. Dentapolis Uzmanı Bilgin, bu durumu şu örnekle açıkladı: “Ayaklar ve ayakların yere teması sırasında uygulanan basınç vücudu dengeleyen bir durumdur ve tüm omuriliği kapsayan bir dengeleme sağlar. Bu nedenle ayakların yere yaptığı basınç ve ayakların teması da dengeli olmalıdır. Dişlere baktığımızda da benzer bir durumla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Çekirdek çitlediğimizde yaşadığımız rahatlama hissi gibi yemek yediğimizde de dişlerimizin birbirine sürtmesiyle ortaya çıkan enerji deşarjı gibi. Yani dişlerimiz enerjinin açığa çıktığı organlarımızdır ve birbirlerine temaslarında vücudumuzda bağlantılı olduğu organlar impuls göndermektedir. Dolayısıyla düzgün olmayan bir diş yapısı beraberinde bazı sorunlara neden olabilmektedir.”
‘DİŞLERİN TEMASINDAKİ BOZUK SADECE ESTETİK OLARAK GÖRÜLMEMESİ GEREKİR’
DENTAPOLİS Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Protez Uzmanı Doç Dr. Bilgin, tek başına sorunlu dişlerin yanı sıra alt ve üst çenelerin kapanışındaki istenmeyen durumlara da dikkat çekti. Dişlerin temasındaki bozukluğun sadece estetik olarak görülmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Bilgin, söz konusu şekil bozukluğunun düzlemleri ve ayakları bile etkilediği uyarısında bulundu. “Diş hekimleri olarak yüz bölgesindeki ölçümlerde tam bir simetri isteriz. Örneğin kaşlardan geçen çizgi, gözbebeklerinden geçen çizgi ile dişlerin bulunduğu kısımdan geçen çizgiye paralel olmalıdır” diyen Doç. Dr. Mehmet Selim Bilgin, “Buradaki farklılık çiğneme esnasında dişlere gelen basıncı da etkiler. Sağ taraftaki dişin basıncı aktarmasıyla sol taraftaki dişin basıncı aktarması arasındaki farklılık tüm omurgamıza yansımaktadır. Ayrıca bahsettiğim bu farklılıklar, yüz bölgesinde asimetrilere de neden olur. Bunun sebebi de şudur: Dişleri hareket ettiren kaslar bu durumdan etkilenmektedir. Dişlerin farklı basınca maruz kalması ve kasların bununla uyumu, bazı kasların çok gelişmesine, bazı kasların ise az gelişmesine neden olarak yüz bölgesinde asimetriye neden olur” diye konuştu.
‘KİŞİ HAYATA SAĞLIKLI VE GÜLÜMSEYEREK BAKABİLMEKTEDİR’
DOÇ. DR. BİLGİN, sağlıklı bir omurga yapısına sahip olmak adına bireylerin, çocukluk döneminden itibaren ortodontik olarak değerlendirilmeleri gerektiğinin altını çizdi. Çocuklarda ortodontik tedavi sayesinde belirlenen bozuklukların rahatlıkla giderilebildiğini belirten Dentapolis Uzmanı, yetişkinler için de farklı çözüm yolları bulunduğu bilgisini paylaştı. Diş hekimi Bilgin, bu konu ile ilgili olarak da sözlerini şöyle sürdürdü: “Tıp dilinde ‘Maloklüzyon’ olarak tanımladığımız duruma sahip erişkinlerde, dişlerin temasını düzeltmek amacıyla yeni gelişen yapıştırma sistemleriyle diş temasları başarıyla düzeltebilmekteyiz. Çene ekleminin tomografiyle değerlendirilmesi aynı zamanda alınan ölçülerle çenedeki dişlerin temasının değerlendirilmesiyle ’Oklüzyon’daki kayıplar belirlenmektedir. Cad-Cam teknolojisiyle ya da direkt diş hekiminin ‘Composite’ malzemesiyle dişin üzerine yaptığı eklemelerle dişlerin teması kişinin göz bebekleri arasından geçen çizgiye paralel hale getirilebilmekte ve kişi hayata sağlıklı ve gülümseyerek bakabilmektedir.”













