CHP’de yaşananların, tamamen iç çatışmaları olduğunu öne süren AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, “davayı açanlar CHP’li. Ne hikmetse, kavgalarının sebeplerini bize yıkmaya çalışıyorlar. Kendi partililerin şikayetleriyle Selçuk Ayhan, il başkanlığından alınmış, Atila Sertel’in de milletvekili adaylığı düşmüştü. CHP, böyle süreçlere yabancı değil” açıklamasında bulundu. Kaya, “Biz de benzer bir sorun yaşadık” ifadesini kullandı
AK PARTİ İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, SONSÖZ TV’de CHP’nin içinde bulunduğu durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci Fatih Yapar’ın programında konuşan Kaya, “Davayı açanlar CHP’li. Bu süreç, tamamen onların iç çatışmaları. Bu süreçlere hiç yabancı değiller” dedi.
YARGININ KARARINI BEĞENMİYORSAN, İTİRAZ EDERSİN AMA UYMUYORUM DİYEMEZSİN
YARGI sürecine siyasi müdahale yapıldığı iddialarına da yanıt veren Mahmut Atilla Kaya, şunları söyledi: “CHP’deki süreç, tamamen iç ç atışmaları. Davaya açanlar CHP’li. Şu anda yönetenler, kargaşanın içinde olanlar, yine onlar. Ne hikmetse, her zamanki gibi kendi kavgalarının sebeplerini bizim üzerimize yıkmaya çalışıyorlar. Ortada bir yargı kararı var. Yargı kararını beğenmeyebilir, tartışabilirsiniz ama uymamak gibi bir duruş gösterilemez. İtiraz edersiniz. CHP, bu süreçlere yabancı değil. Bu kavga, CHP içinde her zaman var. İzmir özelinde hatırlayın, Deniz Baykal’ın genel başkanlığı zamanında merhum Selçuk Ayhan il başkanlığından alınmış, Kemal Karataş atanmıştı. Mahkemeye gittiler, mahkeme de atamayı onayladı. O zaman da dava açanlar, CHP’liydi. Atilla Sertel’in milletvekili adaylığında yaşadıklarını hatırlayın. CHP’li birinin itirazıyla Sertel’in milletvekili adaylığı düşürüldü. CHP’nin içinde bu kavga her zaman var. Ama bugün gelinen noktada kendi kavgalarını halka mal etmeye çalışıyorlar. Bu kavga, halk için değil, halkın sorunları için değil; tamamen kendi koltuk kavgalarıdır.”
BİZDE DE ABDULLAH TEKBAŞ DAVA AÇTI, İTİRAZ ETTİK, KARARDAN DÖNÜLDÜ
“BÖYLE olaylar bizim de başımıza geldi. Biz bir kongre yaptık, aday olan diğer arkadaş Abdullah Tekbaş dava açtı, Ömer Cihat Akay çok büyük bir oy farkıyla seçilmesine rağmen Abdullah Tekbaş görevlendirildi. Sonra biz itiraz hakkımızı kullandık, bu karardan dönüldü, Akay yeniden koltuğa oturdu. CHP’de her yerde kavga var; Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de kavga var. Siyasi şımarıklıkları bu noktaya kadar geldi.”
HER ARKADAŞIMIZIN ÜSTLENDİĞİ BİR GÖREV VAR
FATİH Yapar’ın, “Ankara ziyaretlerinde fotoğraf karelerinde neden yoksunuz?” sorusuna Kaya, şu yanıtı verdi: “Herkesin sorumlulukları var. Kentimizin sorunlarına odaklı siyaset yapıyoruz. Arkadaşlar, üstlendikleri görevleri yerine getiriyorlar. Genel Sekreterimiz Eyyüp Kadir İnan, sorumluluğu gereği zaten İzmir’den kim gelirse yardımcı oluyor. Bakanımız Mehmet Kasapoğlu da bir kısmına katıldı. İl Başkanımız, hep çalışmanın içeriksinde. Bu şekilde yürütülüyor. Sadece Büyükşehir değil, ilçe belediyelerimize de çözüm odaklı yaklaşıyoruz. Sorunların hepsini ortadan kaldırmamız lazım. Herkese yardımcı olmaya hazırız ve yardımcı olmaya devam edeceğiz.”
BUNLAR BELEDİYE DEĞİL DE ŞİRKET OLSAYDI, HEPSİNİN İFLASININ İSTENMESİ GEREKİRDİ
GAZETECİ Fatih Yapar, Belediye başkanlarının, İller Bankası’ndan kesintiye uğramış paraların ancak maaş ödemeye yettiğini , artı bir şey yapmak istediklerinde borçlanmak zorunda kaldıklarını söylediklerini aktaran Gazeteci Fatih Yapar, “Tüm bunların, Cumhurbaşkanının silkeleyin, talimatından kaynaklı olduğunu konuşuluyor” sözlerine, Atilla Kaya şu karşılığı verdi: “Yine bir algı meselesiyle karşı karşıyayız. Türkiye, bir hukuk devletidir. Mevzuat neyse, tüm belediyeler için geçerli. İzmir’deki durum farklı. İzmir belediyeleri bugün CHP tarafından yönetiliyor. Bunlar belediye değil de şirket olsaydı, hepsinin iflasının istenmesi gerekirdi. Kamu kurumu oldukları için ayakta duruyorlar. Fakat bu durum, sürdürülebilir bir süreç değil. Proje için destek mi lazım, verelim. Sen de kendi belediyenin mali yapısını düzelt! Bu işin reçetesi belli. Fakat temel problem şudur; sendika ağalığı kurulmuş. Belediye başkanlarının belirlenmesinde rol alıyor, sendika ağaları. sen böyle bir sistem kurarsan, onların eline düşersin. Cemil bey de gitti, o sendikanın kapısına, adaylık sürecinde; destek almak için… İlçe belediye başkanları da gittiler. Şimdi de bu sistemden şikayet ediyorlar. O kadar çok personeliniz var ama belediye hizmetlerini yapamıyorsunuz. Neden? Talimatlarınız dinlenmiyor! Kongrede beni desteklesin diye alınan personeller var ve onlar da çalışmıyorlar. Dolayısıyla belediyeler bir krizle karşı karşıya kaldılar.”
ÇEVRE YOLUYLA İLGİLİ ÇED SÜRECİ DEVAM EDİYOR
SEYİRCİLERİN, “Ulaştırma Bakanı İzmir’e gelmiyor, yatırım yapmıyor” sitemini cevaplandıran Vekil Kaya, “Ulaştırma Bakanımız Abdulkadir Ural, İzmir’de 5 yıl görev yaptı. Bakanımızın İzmir’deki bölge müdürlüğü zamanından başlayan, son Başbakan Binali Yıldırım zamanında başlayan projeler var. Çevre yolu nihai noktaya geldi. Şehir içi ulaşımı nasıl çözülecek diye hükümet olarak konuşuyoruz, belediye bu konuda kafa yormuyor. 25 yıldır aynı güzergahlarda trafik var. Bu kadar süre içinde insan bir yol yapmaz mı? Gelgelelim, bunun hesabını belediyeye soran yok. Sen de işin ucundan tut belediye olarak. İzmir Büyükşehir, yeni bir alternatif güzergah belirlemeden, master planı hazırlayarak şehrin nereye kayacağını bilerek planlama yapmadan çözüm üretilemez. Konak Tüneli olmasa, halimiz ne olurdu? Yeni çevre yoluyla ilgili ÇED süreci yürüyor. Körfez geçiş projesi vardı, biz kaldırmadık, CHP kaldırttı. 6 dakikada insanlar Karşıyaka’dan Narlıdere’ye geçmiş olacaktı. İzmir’e yapacağımız pek çok projeyi durduran, CHP’dir. Bunların başında körfez geçiş projesi gelir. Neden karşı çıktılar, anlaşılır değildi. Bunlar, ikinci çevre yoluna da dava açabilirler” dedi.