“Az tehlikeli”den “Tehlikeli” sınıfa geçen motorlu kuryelik mesleğinin “Çok tehlikeli” meslek grubu olduğunu öne süren İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Burhan Akgül, “Her gün iki kurye arkadaşımız, kazada can veriyor. Biz ciddi eğitimlerden geçelim, her gün ölmeyelim, istiyoruz. Fakat bakanlık, buna çözüm bulacağına, vergileri artırarak, yeni mali yükümlülükler getiriyor. Bizimkinden daha tehlikeli meslek yok” sözleriyle tepkisini ortaya koydu
MOTORLU kuryelik, İşyeri Tehlike Sınıfları Komisyonu toplantısında “Az tehlikeli” sınıfından “Tehlikeli meslek” grubuna alındı. Ancak kuryeler, yaşadıkları tehlikenin “az” değil, fazlasıyla “çok” olduğunu öne sürüyor. Motorlu kuryeliğin, Türkiye’de en tehlikeli meslek olduğu görüşünü savunan İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Burhan Akgül, “Her gün iki kurye arkadaşımız kaza sonucu hayatını kaybediyor. Bizden daha tehlikeli bir meslek varsa, bizi arka planda bıraksınlar, o mesleği tehlikeli sınıfına alsınlar. Artık her gün ölmek istemiyoruz” çıkışında bulundu.
GÜNDE 20 SAAT MOTOR ÜSTÜNDE KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL
KURYELİK mesleğinin eğitimlerinde aşırı bir sıradanlığın olduğuna dikkat çeken Başkan Burhan Akgül,Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın tutumunu eleştirdi. Bazı kişilerin, sosyal medyada kuryelerin ayda 150 bin lira gibi paralar kazandığına dair aslı astarı olmayan paylaşımlar yaptığını belirten Akgül, “böyle bir parayı kazanmamızın mümkün olmadığını herkes biliyor. Günde 20 saat çalışsak bile o paraları kazanamayız ki, hiç kimse bir günde 20 saat motor üstünde kalamaz. Bakanlık da bu paylaşımları ciddiye alarak üstümüze çullandı” dedi. 1800 kadar örgütlü kuryenin motor kullandığı İzmir’de yaklaşık 28 bin kuryenin çalıştığını belirten Başkan Akgül, şunları söyledi:
BAKANLIK EĞİTİM VERECEĞİNE, BİZDEN NASIL PARA KAZANACAĞINA BAKIYOR!
“ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanlığı’nın bizimle ilgili politikaları, kasaya giren paranın artmasıyla ilgili hale geldi. Motorumuzun kasası sorgulanıyor, kasayı ruhsata işlet diyor. İyi de bu işi İzmir’de yapan şirket yok! Üstelik 20 bin lira gibi bir maliyeti var. Ayrıca motorumuzun neresinde vergi alabilirim, sorgulanıyor. Fakat ne acıdır ki hiç kimse, kurye arkadaşlarımızın uğradığı kazaları en aza nasıl indiririz gibi bir sorgulama içerinde değil. Bir meslektaşım kendi hatası sonucu kaza yapmıştır, o başka. Fakat yapılan hataları en aza düşürmek için bir şeyler yapmak lazım. Yanından hızla giden bir kamyonun rüzgarından savrulup kaza yapan arkadaşlarımız var. Böyle bir kazayı önlemek için ne yapmalıyız, nasıl bir önlem almalıyız, onu tartışmalıyız. Bir kazada motordan düşerken, nasıl düşeceğini bile bilmeyen arkadaşlarımız var, onlara bunun eğitiminin verilmesi lazım. Bugün günde 2 kurye kaza sonucu hayatını kaybediyorsa, gerekli eğitimler verildiğinde üç günde bir kişiye düşer. Artık her gün ölmek istemiyoruz. Kurye ölümlerini, en azından üç günde bire düşürün diyoruz. Biz, olayın bu tarafındayız fakat bakanlık, her gün yeni bir karar alarak bizden para kazanmanın yolunu arıyor. Vergiler artırıyor, motorların kasasının ruhsata işlenmesi, işlenmediyse ceza yazılıyor.”













