SGK borçlarının tahsil edilmesi süreci hakkında konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, “Bugün İzmir’deki neredeyse tüm CHP’li belediyeler, kamu kurumu olmasalar, şirket olsalar kötü yönetimden kaynaklı iflaslarını ilan etmeleri gerekirdi. Mali yapıları çökmüş durumda. Bunu çökerten de kendileri. Her gelen belediye başkanı, belediyeyi borçlandırmış ve bu noktaya kadar getirmiş” dedi.
AK PARTİ İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya Sonsöz TV’nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Kaya, belediyelerin SGK borçlarının tahsil edilmesi süreci ile ilgili olarak yürütülen tartışmalara değindi.
ÖDEYEN İLE ÖDEMEYEN ARASINDA DEĞERLENDİRME YAPMAK LAZIM
CHP’Lİ belediyeleri hedef alan Kaya, “Vergi-sigorta konusu tüm belediyelere yapılan bir durum. Bunlar ağustos böceği gibi, hiç çalışmadan yedikleri için ödemekte zorlanacaklar. Rakamlar açıklanıyor. Son 5 yıldaki borçlanma rakamlarını hep birlikte görüyoruz. İzmir’deki neredeyse tüm CHP’li belediyeler, kamu kurumu olmasalar, şirket olsalar kötü yönetimden kaynaklı iflaslarını ilan etmeleri gerekirdi. Mali yapıları çökmüş durumda. Bunu çökerten de kendileri. Her gelen belediye başkanı, belediyeyi borçlandırmış ve bu noktaya kadar getirmiş. Bu sefer erken başladılar. Normalde CHP’nin belediye başkanları, 2-3 yıl hizmet yapmadıktan sonra ‘engellendik, AK Parti şunu yaptı’ derlerdi. Bu sefer erken başladılar. Bir engel var ama bu CHP belediyeciliği engeli. Mali durumu biz mi bu hale getirdik? Sigortaya, vergiye borcunu ödeme, bunun karşılığında bir eser de yok. Tüm kentlilere sesleniyorum; son 25 yıl içinde kullanılan kaynak belli. Bu devasa kaynakla İzmir’de kalıcı kaç eser yapıldı? Şehrin sağına soluna bakın; kalıcı eserlerin tümü bizim görevimiz olmadığı halde iktidar eliyle kentte kazandırdığımız hizmetler. Bir tünel hikayesi var, ne zaman bitecek belli değil; metro dünyanın en ağır metrosu. Buna ilişkin biz İZBAN yatırımı yaptık. Saçma sapan bir yerden girdi şimdiki belediye başkanı. Yapmamışsın, etmemişsin; bu kadar kaynak nereye gitti? Kongre gelecek diye işçi alırsın. Şimdiki belediye başkanı kongre olmadığı için henüz yapmadı ancak Tunç Soyer, İzmir dışından da işçi alıyordu. İzmir, işçi arpalığıydı. Sen 10 kişi çalıştıracağın yerde 50 kişi çalıştırırsan, 5 kat işçi ile çalışırsan bütçen böyle batar. Bir masada 3 kişi çalıştırıyorlar artık. Gelinen noktada şunu görmek lazım; mali açıdan bütçeleri bu hale getiren kendileri. Suç atabilecekleri kimse yok. Yeni seçilen başkanlarının bir kısmı ‘Ben borçları asacağım’ dedi. Konak Belediye Başkanı, “Ben şeffaf belediyeciliğimi göstereceğim” dedi, gösterseydin. Sürekli birbirlerini yiyen bir noktadalar. Geçenlerde çok komik bir şekilde, “Tasarruf tedbirine takıldık” dediler. Sosyal yardımla ya da başka bir işle ilgili… Her şeyi ona atıyorlar. Hepsi seçilirken belli vaatlerde bulundu. Bir tanesi vaadini gerçekleştirmiyor, yatırım yapmıyor” diye konuştu.
