Mirasçılar aralarında yapmış oldukları miras paylaşım sözleşmesi ile mirasın ne şekilde paylaştırılacağını kararlaştırabilirler. Bu sözleşmenin yazılı olarak yapılması gerektiği gibi tüm mirasçıların katılımı da zorunludur.
Tek mirasçının bile katılmaması halinde miras paylaşım sözleşmesi geçersiz olacaktır. Mirasçılar miras paylaşımı konusunda bu tip bir sözleşmeyle aralarında anlaşamazlarsa, miras paylaştırma davası açarak mirasın paylaştırılmasını sağlayabilirler. Mirasbırakanın ölümüyle mirasçılar mirasbırakanın malvarlığın elbirliğiyle sahip iken miras paylaşımı davası ile mirasçıların mirasbırakanın malvarlığı üzerindeki elbirliği mülkiyeti son bulmaktadır.
Bu durumda her mirasçı mirasın paylaşımı için dava açabilecektir. Miras paylaştırma davası tüm mirasçılar davalı gösterilerek açılacaktır. Paylaşma davasının açılması herhangi bir süreye bağlanmamıştır. Yani miras ortaklığı sona ermedikçe mirasın paylaşılması için dava açılabilir.
Paylaşma davası açılması halinde hakim üzerinde elbirliği ile mülkiyet bulunan tereke unsurlarını gruplar ve her bir mirasçıya tahsis eder. Şayet tereke her mirasçıya müstakil mal vermeye elverişli değilse bu durumda hakim bazı malları satarak bedelleri paylaştırır.
Ölümden önce mirasbırakanın miras paylaşımı hususunda belirleme yapması halinde ise bu belirlemenin vasiyet şartlarına uyup uymadığına bakılması gerekmektedir. Ancak mirasbırakanın bu belirlemesinin yukarıda da izah ettiğimiz saklı pay oranlarını aşmaması gerekmektedir. Aksi halde saklı payı aşan kısımlar hakkındaki tasarruflar için tenkis davası açılabilecektir.
Mirasın paylaşılması hususunda terekenin tümünün paylaşılması söz konusu olabileceği gibi terekenin bir kısmının da paylaşılması söz konusu olabilir. Terekenin tümünün paylaşılması yasal ve atanmış mirasçıların tamamının anlaşmasıyla mümkündür. Ancak mirasçılardan biri dahi anlaşmaya yanaşmazsa bu durumda mirasın paylaşılması için dava açılması gerekecektir.