SON DAKİKA
Reklam Kodu r004Reklam Kodu r004
Reklam Kodu r004Reklam Kodu r004

Tıp Merkezi’nde kapalı safrakesesi ameliyatları başladı

Bu haber 15 Nisan 2017 - 7:42 'de eklendi.

ÖZEL Tınaztepe Torbalı Tıp Merkezi’nde laparoskopik (kapalı) safra kesesi ameliyatları başladı. Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Emir Eroler tarafından yapılan cerrahi uygulama hakkında bilgi veren deneyimli Operatör Doktor Eroler, karın ağrısı sebeplerinin en önemli kısmını safrakesesi taşlarının oluşturduğunu söyleyerek, “Bu taşlar, aynı zamanda karında şişkinlik, yemeklerden sonra hazımsızlık gibi şikâyetlere sebep olabilmektedir. Ameliyat edilmedikleri takdirde, hayati tehlike oluştururlar. Tınaztepe Torbalı Tıp Merkezi’mizde artık safra kesesi ameliyatlarını başarılı bir şekilde yapabiliyoruz” diye konuştu.

‘UZUN DÖNEMDE SAFRA KESESİ KANSERİNE YAKALANMAYA NEDEN OLABİLİR’

SAFRA kesesi taşları, en sık görülen hastalıklar arasındadır. Batılı tarzda özellikle de fast food türü beslenme alışkanlıkları, safra kesesinde taş oluşumunu artırmaktadır. Safra kesesi taşı, enfeksiyona yol açmaya, safra kanalına düşerek tıkanma yaratmaya, sarılık oluşumunu tetiklemeye ve uzun dönemde safra kesesi kanserine yakalanmaya neden olabilir. Bu nedenle bu ‘saatli bomba’nın gecikmeden ameliyat ile alınması gerekir. Tınaztepe Tıp Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Emir Eroler, safra kesesi ameliyatlarında altın standardın laparoskopik yani kapalı ameliyatlar olduğunu söyledi.

SAFRA KESESİNİN YOKLUĞU YAŞAM KONFORUNU ETKİLEMEZ

  1. DR. EROLER, sözlerini şöyle sürdürdü; “Safra kesesi bir depo organıdır. Karaciğerin yaptığı safrayı vücutta sindirim olmadığı durumlarda, yani yemek yenilmediği zamanlarda depolar. İhtiyaç halinde de kasılarak bu safrayı on iki parmak bağırsağına göndererek sindirime yardımcı olur. Sadece bir depo organı olduğundan vücuttan cerrahi müdahaleyle alınması hastanın yaşam konforunu etkilemez. Taş oluşumu, safra kesesinin en sık görülen hastalığıdır. Batılı beslenme tarzı olan fast food tüketimine bağlı olarak taş oluşumu, giderek artmaktadır. ABD’de yılda 1.5 milyon kişiye safra kesesi ameliyatları yapılmaktadır. Nüfusla oranlanırsa Türkiye’de yılda en az 200 bin safra kesesi ameliyatı yapıldığı tahmin edilmektedir. Genellikle kendini; mide hizasında sırta vuran ağrı, yemek sonrası hazımsızlık ve doluluk hissi ile belli eden safra taşlarının tanısı, en etkin şekilde ultrasonografi ile konulur” diye konuştu.

EN ETKİN TEDAVİ KAPALI YÖNTEMLE CERRAHİ

SAFRA kesesi taşının etkin tedavisinin, kapalı cerrahi ile safra kesesinin alınması olduğunun altını çizen Emir Eroler, “Taş bulunan hastalarda safra kesesi alınmazsa enfeksiyon, taşın safra kanalına düşüp tıkanmaya neden olması, safra sarılığı gibi bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Safra kesesi taşı çok uzun bir dönem var olan ve tedavi edilmeyen kişilerde de safra kesesi kanserine yakalanma riski, sağlıklı kişilere göre 7 kat fazladır. Safra kesesi kanserinin birçok kanser türüne göre kötü seyirli olduğu göz önüne alındığında, bu riskli durumun ortaya çıkmaması için gerekli önlemler alınmalıdır. Bu saatli bombanın vücutta taşınması yerine kapalı yöntemle alınması en uygun tedavidir” dedi.

KAPALI YÖNTEMLE HIZLI İYİLEŞME

SAFRA kesesi ameliyatlarında altın standart olan laparoskopinin açık ameliyatlara göre hasta için çok önemli avantajları bulunmakta olduğunu belirten Op.Dr. Eroler, “Açık ameliyatlarda sağ kaburganın altında 10-15 cm’lik bir kesi, kozmetik olarak rahatsız edici olduğu gibi, bu kesinin iyileşmesi de zaman almaktadır. Açık ameliyatlarda fıtıklaşma riski de çok yüksektir. Hastanın ameliyat sonrası normal yaşama dönme süresi de kapalı ameliyatlara göre çok daha uzundur. Kapalı ameliyatlarda ise sabah saatlerinde ameliyat olup ertesi gün iş hayatına dönebilmek mümkündür. Kapalı yöntemde ameliyat sırasında vücut içinde yapılan işlemler daha net görülebilmektedir” şeklinde konuştu.

Reklam Kodu r028.Reklam Kodu r029Reklam Kodu r030.Reklam Kodu r031

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.