CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “İktidarın peşinden giden öğretmen varsa, ben ona öğretmen demem” ifadeleri eğitim camiasında infiale neden oldu.
KUTSAL öğretmenlik mesleğinin siyasete alet edilmemesi gerektiğini, herkesin özgür iradesi ve düşüncesi olduğunu belirten İzmirli iki öğretmen Kılıçdaroğlu’na karşı kişisel dava açtı. Bu talihsiz açıklamanın 24 Kasım’da yapılmasının ayrıca üzücü olduğunu dile getiren Atila Işıkkaya ve Neşadet Koçak, yaptığı açıklamada CHP liderini öğretmen camiasından özür dilemeye çağırdı.
HESAP VERMESİNİ İSTİYORUZ
“Kılıçdaroğlu, TBMM çatısı altında, Öğretmenler Günü’nde, öğretmenlerimizin hür iradelerini yaftalamış, demokratik tercihlerini aşağılamış, tahkir edici bir üslupla çirkin ifadeler kullanmıştır” diyen Atila Işıkkaya, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm öğretmenleri ötekileştiren, öğretmeni ‘iradesini pazarlamakla’ itham eden, alenen aşağılayan fiili nedeniyle adalet önünde hesap vermesini istiyor, ayrıca öğretmenlerimizin ve kamuoyunun vicdanına havale ediyoruz. Kendisinin öğretmenlerin iradelerini yargılayan, onları töhmet altında bırakan, kutuplaştırıcı ifadelerini kınıyor ve özür dilemeye davet ediyoruz. Tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla maddi ve manevi tazminat davası açtım” dedi. Torbalı’da öğretmenlik yapan Neşadet Koçak ise Kılıçdaroğlu tarafından yapılan açıklamanın kastı aşan bir açıklama olduğunu ve bir eğitimci olarak bu işin peşini asla bırakmayacağını söyleyerek CHP liderinden davacı olacağını söyledi.
